Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semra Beynel

Semra Beynel
@psikutuphane
Demir Eksikliği Anemisi ve DEHB
Klinik uygulamada DEHB ile gelen her olguda genel fizik durumu konusunda bilgi edinmek, uzun süreden beri herhangi bir medikal muayeneden geçmemiş olgularda rutin kan sayımı, KC enzimler, trigliseridler, kolestrol, demir, demir bağlama, ferritine bakılmasında yarar vardır. Herhangi bir alanda problem varsa müdahale etmek gerekir. Demir eksikliği anemisinin de bilişsel işlevlerde bozulmalara yol açabilmesi söz konusudur. Bir bireyde ayrıca hem DEHB hem demir eksikliği anemisi olabilir, bu durumda doğal olarak her ikisinin tedavisi birlikte yapılmalıdır.
Sayfa 159 - Nobel Tıp Yayınları
Reklam
Demir Eksikliği Anemisi ve DEHB
Bazı çalışmalar DEHB'li ve" uyku bozukluğu özellikle “huzursuz bacak” sendromu olanlarda demir eksikliğinin önemini vurgulamıştır. Ayrıca iki çalışma demir eksikliğinin MPH etkinliğini azaltabileceğini bildirmiştir (Cortese 2012).
Sayfa 159 - Nobel Tıp Yayınları
Erişkinlerle yapılan bir çalışma yeme problemlerini ve özellikle atıştırmayı DEHB'lilerin %60'ında bildirmiştir. Bu hastalar sıklıkla düzensiz beslendiklerini ve hatta beslenmeyi bazen unuttuklarını söylemektedirler.
Sayfa 147 - Nobel Tıp Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
DEHB'de ve ÖÖB'de Tedavi Yaklaşım
ÖÖB olgularında klinik izlenim mevcut pek çok araştırmacının hemfikir olduğu nokta, dikkat problemlerinin varlığıdır. Bu sebeple bu grupta dikkat tedavisine ilaçla başlayıp, belli bir sure (ortalama 1-3 ay) sadece ilaç tedavisine verdiği yanıtı değerlendirip, bu olguların gerçekten dikkat problemi dışında okuma, matematik, yazı bozukluğu varsa, alanlara özgü eğitsel tedaviye yönlendirilmeleri gerekmektedir. Çeşitli araştırmalar, ÖÖB + DEHB'de hem Metilfenidatın hem de Atomoksetinin öğrenme üzerine olumlu etkilerini göstermiştir (Zentall 2013; Wietecka 2013). Özellikle MPH hem kısa hem uzun süreli formunun komorbid ÖÖB'li çocuklarda elyazısı, not alma kalitesi ve yazılı dil kullanımını geliştirdiği gösterilmiştir (Evans 2001, Wigal 2011, Williams 2014). Stimülanların ayrıca matematiksel hesaplama hızını, doğru sonuca ulaşmayı ve kendi kendine hatasını düzeltme oranlarını artırdığı, daha fazla çalışma belleğine ihtiyaç duyulan elde taşıma, elde bozarak çıkarma, basamaklı işlemler gibi görevlerde başarıyı daha belirgin biçimde artırdığı vurgulanmaktadır (Rubinsten 2008).
Sayfa 134 - Nobel Tıp Yayınları
DEHB'lilerde sosyal etkileşimi incelemeye yönelik yapılan bir çalışma, DEHB tanılı çocukları normal kontroller ile “Gözlerden Akıl Okuma Testi'nde (Reading mind in the eyes test, RMET) ve Sosyal Cevaplılık Skalası (Social Reciprocity Scale) ile değerlendirerek, DEHB'li grubun RMET”de düşük not aldığı ve SRS'de anlamlı düzeyde normal kontrolden farklı olduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuç DEHB'lerin yüzlerdeki emosyon yorumlamada düşük becerileri olduğunu ve dikkat problemlerinin karşılıklı sosyal etkileşimde yetersizliğe yol açtığını vurgulamıştır (Ayaz 2012).
Sayfa 127 - Nobel Tıp Yayınları
Reklam
DEHB ve Depresyon
Yetişkin DEHB'lilerin %55'inde tekrarlayıcı depresif bozukluk söz konusudur (Kooij 2004).
Sayfa 116 - Nobel Tıp Yayınları
TSSB ve DEHB de Tedavi Yaklaşımı
TSSB tanısı ve DEHB aynı anda konulduğunda, genel eğilim önce TSSB tedavisini organize edip sonra DEHB için uygun planlamayı yapmaktır.
Sayfa 110 - Nobel Tıp Yayınları
DEHB ve Ayrılık Kaygısı
Bu sık komorbiditeyi açıklayan bazı araştırmacılar, DEHB'lilerde görülen yürütücü işlev bozukluklarının güvensiz veya anksiyöz bağlanmaya yol açtığını, dolayısıyla bu grupta daha fazla ayrılık kaygısı görüldüğünü bildirmektedir (Finzi-Dottan 2006).
Sayfa 104 - Nobel Tıp Yayınları
Kaygı bozuklukları alt tipleri ve DEHB komorbiditesi gözden geçirildiğinde, yetişkinlerde en sık görülen anksiyete bozukluklarının sosyal fobi, panik bozukluk ve genelleşmiş kaygı bozukluğu olduğu görülmektedir (Kooij 2010), Genelleşmiş anksiyete bozukluğu bu grupta sıklıkla çocukluktan itibaren söz konusudur ve bazen DEHB kadar kronik seyreder.Sosyal fobi ile DEHB arasındaki ilişki ilginçtir zira hem çocuk hem de yetişkin DEHB'lilerde en sık görülen kaygı bozukluğudur. Türkiye'de son dönemlerde yapılan bir çalışma, sosyal fobi tanılı bireylerin %72 sinde DEHB saptandığını bildirmiştir (Koyuncu 2014). Dolayısıyla bu veriler ışığında, klinik uygulamada artık hem sosyal fobik bireylerde DEHB'yi hem de DEHB ilerde sosyal fobiyi araştırmanın önemli olduğu görülmektedir.
Nobel Tıp Yayınları
Uyku bozuklukları
Bu grupta en sık görülen uyku bozuklukları: 1) Az uyarılma (Hipo-arousal) ile seyreden uyku paterni: Narkolepsi ve hipersomnia şeklinde görülür. Bazı uzmanlar narkolepsi ve hipersomniyi DEHB'nin primer formu olarak kabul ederler. Bu durumdaki bireylerin gündüzleri zihinleri aktif değildir, uyuşuk ve uykuludur. Bu grup çocuklar sınıfta sürekli uyuduklarını belirtirler. Bu şikâyet ile gelen çocuklarda mutlaka DEHB araştırılmalıdır. 2) Gecikmiş-Uyku başlaması Latensisi (Delayed Sleep Onset Latency): DEHB'i bireylerin bir kısmının uykuya dalmakta sıkıntıları vardır, bu grupta bipolar bozukluk riski olduğu söylenmektedir (Gillberg 2014). Yapılan çalışmalar, DEHB'li çocuklarda melatoninin normal kontrollerden 45 dakika geç salgılandığını ve bu sebeple uykuya dalmakta güçlük çektiklerini bildirmektedirler. Melatonin yapımı normalde akşam üstü başlar ve genelde çevreyle insanın sirkadiyen ritminin uyumunu gösterir. Sabah göze ışık gelmesi melatonini kırar, melatonin üretimi geç Saatte olursa gecikmiş uyku fazı söz konusudur.
Nobel Tıp Yayınları
Reklam
Pek çok uzman ve hatta hasta geç yaşta örneğin 70 yaşında tanı almanın ve tedaviye başlamaya artık gerek olmadığını, "çoktan İş işten geçtiğini” düşünebilir. Belki bireyin hayatına bakıldığında evet en çok üretken olabileceği yıllarda DEHB ye bağlı zorluklar sebebi ile kayıpları olmuştur. Bu şansı yaşamamış olabilir veya daha ağır seyreden vakalarda artık geçmiş hiç bir şekilde telafi edemeyeceği, geride bıraktığı hayatın sadece bir yıkım olduğu söz konusu olabilir. Ancak en ağır vakada bile birey yaşadığı süre içinde neyi niçin yaptığını öğrenmek hakkına sahiptir, yaşlılık çağı çoğu kişi için geçmişi gözden geçirme yaşıdır. DEHB li bireyler pek çok alanda (aile, iş vs)sürekli çevreleri tarafından eleştirilmiş ve sonunda kendileri de “sorunlu ve suçlu ” olduklarını kabullenmişler, hatta klinik izlenimim bazen ailede kendilerine verilen “kötü insan” rolünü yaşlılıkta sessizce kabullenmeyi yalnız kalmaya yeğlemişler, bu durumda olan tanı almamış yaşlı DEHB li bireyin kendi ve yakınları bu sorunların sebebini öğrenmeleri çok şey değiştirebilir. Bu sebeple bu bireyler ve ailelerine bütün bu süreçlerin sebebinin DEHB olduğunu, bunun yaşam boyu süren bir bozukluk olduğunu, kişinin kendi iradesi ile seçmediğini bildirmek çok önemlidir.
Nobel Tıp Yayınları
Bazı erişkin DEHB'li bireylerle yapılan görüşmelerimizde aslında hiçbir işlev bozukluğu olmadığını iddia etmektedirler. Ancak sıklıkla bu bireylerin hayatlarını DEHB ye göre adapte ettikleri görülmektedir. Örneğin dağınık, insan ilişkilerinde fevri, ani öfke patlamaları olan DEHB'li bir erkek, planlama becerisi iyi ve insan ilişkilerinde diplomasiyi iyi yürüten bir kadınla evlenince, ev hayatı daha organize olmaktadır, hatta insan ilişkileri bile çekip çeviren, ortamı yumuşatan bir eş sayesinde ağır hasar almadan devam etmektedir. Dolayısıyla böyle durumlarda aslında “az işlev bozukluğu”, “çok işlevsel bir eş” sayesinde söz konusu olmaktadır.
Nobel Tıp Yayınları
Bazı kültürlerde öfke patlamaları, duygusal iniş-çıkışlar, unutkanlık, dikkat sorunları, dağınıklık özellikle erkeklerde görüldüğünde mazur görülmektedir, dolayısıyla bazı tedavisiz DEHB'li olgular da bu özellikleri taşıyarak kısmi işlev bozukluğuna rağmen “yapım böyle” diye tedaviye başvurmamaktadır.
Nobel Tıp Yayınları
Erişkinlik
1990'lı yıllardan önce DEHB daha çok çocukluk çağında görülen bir bozukluk olarak algılanıp, bu “yaramaz çocukların, büyüyünce durulacağı” kanısı hâkimdi ancak son yirmi yılda yapılan uzun süreli takip çalışmaları ve epidemiyolojik çalışmalar bu kanının doğru olmadığını ortaya koydu. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10 ülkede yapılan ve 18-44 yaş arası çalışan kesimi kapsayan bir çalışma, çocuklukta DEHB tanısı almış bireylerin en az 9650'sinin yetişkinlikte de bu tanıyı aldığını bildirmiştir (Fayyad ve ark. 2007).
Nobel Tıp Yayınları
Klinik Özellikler 0-3 yaş arası
Klinik deneyimlere dayalı olarak pek çok uzman, DEHB'li çocukların yaşamın ilk bir yılında ya aşırı hareketli ya da “mükkemel düzeyde sakin” olduğunu söylemektedir.
Nobel Tıp Yayınları
1.097 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.