Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Uslu

Zira bazı hastalıklar, hasta bilgilendirilmeden iyileştirilmelidir; hastalıklarından haberdar olmaları birçoğunun ölüm sebebidir.
Reklam
Seni uyuşuk ve işe yaramaz bir dinginliğe çağırmıyorum, canlı yaradılışını tümden uykuya ve kalabalık avamın sevdiği şeylere gömme. Bu dinlenmek değildir, şu ana dek ciddiyetle yaptıklarından daha büyük işler bulacak, yenilenmiş olarak ve güvenle hareket edeceksin.
Geceyi bekleyerek gündüzü, ışıktan korkarak da geceyi yitiriyorlar!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..ve ruh yüceliğimiz sayesinde insani zayıflığın dar sınırlarını aşmamız mümkün olursa, içinde dolaşabileceğimiz zaman genişler.
En büyük yaşam engeli, yarına dayanıp bugünü tüketen beklentidir.
Reklam
Böyle olgunlaşmamış bir hırs nerelere varmaz? Vaktinden önce gelişen böyle bir ataklığın hem kişisel hem de toplumsal açıdan ne büyük felaketlere yol açacağını bilirsin.
Yaşamının geri kalan kısmını kendine ayırman ve iyi bir zihin yaratmaya sadece hiçbir işin yapılamayacağı bir dönemini adamak seni utandırmıyor mu? Son verilmesi gerektiği zaman geldiğinde yaşama başlamak için artık çok geçtir!
Geçmişini, ne zaman kesin bir plan yaptığını, ne kadar az günün tasarladığın gibi geçtiğini, ne zaman yüzünün doğal haline büründüğünü, ne zaman zihninin huzursuz olmadığını, böylesine uzun bir ömürde ne başardığını, sen kendin ne kaybettiğini anlamazken, birçoklarının senin yaşamından ne kadar çok çaldığını, yersiz kederin, aptalca mutluluğun, açgözlü şehvetin, dalkavukça ilişkinin yaşamından ne kadar çok çaldığını, sende sana ait ne kadar az şey kaldığını yeniden düşün, göreceksin ki vaktinden önce ölüyorsun." O halde bunun nedeni nedir? Sonsuza dek yaşayacak gibi yaşıyorsunuz, zayıflığınız aklınıza hiç gelmiyor, şimdiden ne çok zamanın geçip gittiğini göz önünde bulundurmuyorsunuz; bir şeye veya birine adadığınız bir gün son gününüz olabilecekken yaşamınızı, tükenmez, dolu bir kaynaktan geliyormuş gibi harcıyorsunuz.
İnsanlar mallarını başkasının almasına katlanamaz ve topraklarının sınırlarıyla ilgili en ufak bir anlaşmazlık çıkmayagörsün, hemen taşa ve silaha sarılırlar, buna karşın yaşamlarına başkalarının karışmasına izin verir, hatta gelecekte kendilerini ele geçirecek kişileri bizzat çağırırlar.
Reklam
zira sen üzerine düşeni yaparken, başkasıyla birlikte olmak istemiyordun, sadece kendinle olmayı beceremiyordun.
Değişmez bir hedefi olmayan, tutarlı hareket etmeyen ve bir türlü tatmin olmayan birçok kişi kararsızlığından ötürü her daim yeni planların içine gömülür; kimileri rotalarını belirlemelerini sağlayacak hiçbir ilkeyle tatmin olmaz; kader onları aylaklık edip esnerken ele geçirir, öyle ki şairlerin en büyüğünün kehanet gibi beyanındaki şu sözünün gerçeği yansıttığından hiç şüphem yok: "Yaşadığımız, yaşamın kısa bir bölümüdür."
..kısa yaşam bulmayız, onu biz kısaltırız, ondan yoksun değiliz, onu tüketiyoruz. Nasıl krallara layık büyük bir malvarlığı kötü bir sahibin eline geçince bir anda dağılır da mütevazı bir malvarlığı iyi birine emanet edilince o kişinin dikkatli idaresiyle artarsa, yaşamımız da kendini iyi düzenleyen biri için oldukça uzundur.
Yaşam yeterince uzun ve tamamı iyi düzenlenirse, en büyük işlerin başarılmasına fazlasıyla yetecek kadar bahşedilmiştir, buna karşılık yaşam herhangi bir iyi şeye adanmadığında, lüks ve umursamazlık yüzünden tükenir ve kaçınılmaz sonun baskısıyla, bizden uzaklaştığını anlamadığımız yaşamın çoktan geçip gittiğini kavrarız.
1.741 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.