Kalın bir kitap olmasına rağmen su gibi akıp giden, tam tadında yazılmış bir polisiye-gerilim kitabıydı. Her sahnesini, her detayını zihnimde canlandırarak okudum, bazı yerlerde "ne oluyor" dedim bir daha okudum, bir an bile elimden bırakamadım. Yazarın dili, konun işlenişi, çevirisi her şeyi ile çok yerinde bir kitaptı kitabı aldığımda konusuna hatta türüne dair hiçbir fikrim yoktu, okudukça anladım nasıl bir kitap olduğunu. Tam reading slump'tan çıkaracak bir kitap.
Kitapta geçmiş ve şimdiki zaman arasında gidip geliyoruz. Baş karakterimizin 15 yaşında yazdığı günlüğünü okuyoruz zaman zaman. Ben günlükte yazılanları okurken çok eğlendim, tam ergen birinin gözüyle yazılmış. O konuda yazarı tebrik etmek lazım Kısacası henüz okumadıysanız, okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın konusu:
Clotilde İdrissi, annesi, babası ve abisiyle 1989 yılının yazında gittikleri Korsika'da bir kaza geçirirler. Kazadan sadece Clotilde sağ kurtulur. Clotilde, 27 yıl sonra kocası ve kızıyla, ailesinin öldüğü Korsika'ya gecikmiş bir hesaplaşma için geri gelir. Ancak hiç beklemediği bir şey onu bulur, annesinden gelen bir mektup...