Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Nihal.

Rabia Nihal.
@rabias2
𝓚𝓲𝓽𝓪𝓹𝓵𝓪𝓻 𝓲𝓷𝓼𝓪𝓷ı𝓷 𝓻𝓾𝓱𝓾𝓷𝓪 𝓲𝓵𝓪ç𝓽ı𝓻. wattpad.com/user/rbnhl1
Öğrenci
Mezun
İzmir
Sivas, 17 Ekim 2004
237 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Benden size tavsiye... Karanlıkta kaldıysanız aydınlık aramadan önce karanlığı sevmeyi deneyin; belki de mutluluğu karanlıkta bulursunuz ve sonra karanlık bile aydınlık gelir size... Bu benim hikayem, karanlık ve aydınlık kavramlarını rafa kaldırdığım, karanlığı bile aydınlık yaşadığım hikayem. Siyaha bakıp beyaz görmek bizim elimizde, beyaza bakıp siyah görmek de...
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Daha önce söylemiştim ya hani, hayat üzgün bir partiydi, kimse aslında mutlu değildi. Konfetiler patlamış, balonlar sönmüş ve artık parti sona ermişti...
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Aklımda birkaç cümle vardı oradan ayrılırken, Musa Erman'ın bana söylediği "Belki de bu hikayenin eksik sayfası sensin Derin." cümlesi dönüp duruyordu kafamın içinde. Sonra kendi sesim yankılanıyordu kulaklarımda, "Bu bilye bana şans getirsin." Sonra Aziz Ata'nın sesini duyar gibi oluyordum, "Senin olsun, şans

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Sırt çantamdaki bilyenin bana şans getireceğini umarak koşarak uzaklaşıyordum gerçeklerden. Evimi arkada bırakıyor, sokağımı terk ediyor, Aziz Ata'yı, Baran'ı, Berfu'yu, Dünya'yı ve bana dair her şeyi ardımda bırakıyordum.
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Ve telefon kapanıverdi. Bir sayfa kapandı o an. Bir şeyler bir süreliğine rafa mı kalkmıştı yoksa tamamen bitmiş miydi bilmiyordum ama sırtıma taktığım çantamın ağırlığı bana ne kadar uzağa gidersem gideyim içimde taşıdıklarımın ağırlığını da yanımda götürdüğümü hatırlatır gibiydi.
Reklam
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Telefonda kısa bir sessizlik oldu. Ne o bir şey söyleyebildi, ne ben. Tam o sırada gözüme masada duran mavi bilye çarpıverdi. Hüzünle gülümsedim. Ayağa kalktım ve mavi bilyeyi elime aldım. "Ama bilyen yanımda.." diyerek sırt çantamın fermuarını açtım, bilyeyi en ön göze koyup fermuarı kapattım, "Belki bana şans getirir oralarda.'' "Umarım." dedi Aziz Ata. Sesi artık daha ciddiydi. Sanki sesinin tınısından bir şeyler eksilip gitmiş gibiydi, bir şeyler kaybolmuştu.. "Her şey için teşekkür ederim Aziz Ata." dedim, "Kısaydı ama güzel bir arkadaşlıktı. Kendine çok iyi bak. Belki bir gün kaldığımız yerden devam ederiz. Döndüğümde bir şeyler değişmemiş olursa tabi... Kim bilir." Aziz derin bir nefes aldı. "Rica ederim," dedi, ismimi bile söylemedi, ''Sen de. Sen de kendine çok iyi bak..."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Telefondan gelen arka plan seslerinden Aziz Ata'nın arabasını durdurduğunu anladım. Bir yerde kenara çekmiş ve durmuş olmalıydı. "Ne demek bu Derin?" diye sordu endişeyle. "Annem beni götürüyor..." dedim, gözlerimden akan birer damla yaş dudaklarımı buldu. "Götürüyor da ne demek?" "Bir süredir yaşadıklarım... Yiğit, Baran, karakollar, ifadeler, kötü haberler... Her şey çok fazla geldi ona. Bana da çok fazla geldiğini düşündüğü için alıp götürmek istiyor beni buradan. En azından bir süreliğine uzak kalmam gerektiğine inanıyor... 3 aylığına," dedim ve tereddütle ekledim, "Madrid'e." "Madrid'e.'" diye tekrarladı Aziz Ata, "Üç aylığına." "Evet." dedim, "Üniversite sınavına kadar."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Tekrar odama döndüm ve telefonumu açıp Aziz Ata'yı aradım. Telefon ikinci çalışında açıldı. Aziz Ata'nın sesi oldukça endişeliydi. "Derin!'" dedi telaşla, "Meraktan delirdim. Size doğru yoldayim, kapınıza geliyordum!" ''İyiyim ben." diye mırıldandım, "Beni arayip haber verdiğin için teşekkür etmek istedim sadece, ve bu zamana kadarki yardımların için de teşekkür etmek istedim... Gelmene gerek yok.'' "Bu ne demek şimdi Derin?" diye sordu Aziz Ata aynı telaşla, "Veda mı ediyorsun bana?" "Bir süreliğine," dedim, "Buna veda diyebiliriz sanırım."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Kırık bir telefon," yazıyordu telefonumun ekranında açık olan son dakika haber sayfasında, "Kan lekeleri içinde kahverengi bir kazak, kot bir pantolon, bir çift kahverengi keten ayakkabı..."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Bu süreçte burada olmak sana iyi gelmeyecek Derin, senin geleceğin ve psikolojin benim için her şeyden daha önemli. Ne yapıyorsam senin için yapıyorum, ama merak etme, Baran'ın meselesi çözülene kadar bize ne zaman ihtiyaç duyarlarsa onlara destek olacağız. Tamam mı?" dedi ve bir kez daha ekledi, "Her şey senin için kızım..."
Reklam
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Üç ay yokuz yani..." diye mırıldandım sessizce. Annem başını salladı. "Aynen öyle." dedi. "Nereye gidiyoruz peki?" derken gözlerim bir kez daha Mahperi Abla'nın elindeki pasaportlarımıza kaydı. "Madrid'e." dedi annem, "Biliyorsun zaten, uzun zamandır oradaki bir moda eğitimine katılmak istiyordum. Üç aylığına güzel bir ev kiraladım, ikimiz için de ihtiyaç duyabileceğimiz her şeyi ayarladım..."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Geçecek," dedi bana "Ben yanındaym.Orada öylece sarıldık, belki yarım saat boyunca, belki daha fazla..." "Mahperi," diye seslendi annem merdivenlere doğru, "Kolonya getirir misin?" "İstemiyorum." diye mırıldandım gözyaşları içinde, "Sadece uyumak istiyorum. Çünkü bunlar gerçek değil, bunlar gerçek değil..." Sayıkladığımı hatırlıyorum. Annemin elini alnımda hissettiğimi... Saçlarımın okşandığını ve uyuyakaldığımı...
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Hiçbir şey söyleyemedim. Hiçbir şey. Tek kelime çıkmadı ağzımdan. Tek yaptığım elimdeki telefonu kapatmak oldu. Telefonu kapattığım gibi yastğımın altına koydum ve geri yattım. Ağlayamadım, donakalmıştım adeta. Sanki bu da bir rüyaydı, bir kabustu aslında. Uyumak ve bunları duymadığım bir versiyonuna uyanmak istiyordum hayatın.
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Ağabeyim," dedi Aziz Ata, konuşmaya devam ediyordu, "Savcı ile birlikte olay yerine gitti. Birkaç ekip birden yolladılar. Alan inceleniyor. Birkaç da gazeteci gitmiş. Televizyondan öğrenmeni istemedim... Hemen aramak istedim."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Kafamdaki soyut bilye seslerinin şiddeti arttı. Artık basit bir çocuk oyunundan ziyade, bir savaş vardı kafamın içinde. Bilyeler birbirine çarptı, birkaç tanesi kırıldı adeta.
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Az önce haber geldi. Telefonu ve kıyafetleri bulunmuş.." dedi Aziz Ata, "Ormanlık bir alanda...ve kan içinde..."
2.872 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.