Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Ahlatcı

Yaşamında kendisi olarak var olamamış bir insan, başkalarının boyunduruğunda yaşamaya mahkûmdur.
Reklam
Haklı çıkmak için karşısındakini bastırmaya çalışan, gerçeği anlamak için sabırla dinleyenden farklıdır; biri güç, diğeri hakkaniyet peşindedir.
Sevgiyi değerli kılan, uğruna ölünmesi değil, uğruna emek verilmesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fedakarlık
İlişkinize baktığınız zaman fedakârlık yapmanız gereken yönler olduğunu görüyor musunuz? Peki, ya onun fedakârlık yapması gereken yönler var mı? Fedakârlık yapılacak şey onun için ne kadar önemli? Hiç konuştunuz mu? Peki, fedakârlık yapmak size düşüyorsa, bu şey sizin için ne kadar önemli? Üzerinde düşündünüz mü? Cinsellikten mi, aklınızdan mı, inancınızdan mı, duygularınızdan mı, arkadaşlarınızdan mı, konforunuzdan mı fedakârlık yapacaksınız? Karşınızdaki fedakârlık yaptığında bu evlilikte kendisi olarak var olabilecek mi? Siz fedakârlık yaptığınızda bu evlilikte kendiniz olarak var olabilecek misiniz?
Evlilik
Olması gerekeni değil, olduğu gibi yaşamasını birbirine öğretme ve yaşatma sanatı.
Reklam
Evlilik ilişkisi bir bahçedir. Çiçek de yetiştirebilirsin, diken de!
208 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Evlenmeden Önce
Evlenmeden ÖnceDoğan Cüceloğlu
8.9/10 · 8,5bin okunma
Devlet, bireyi sahip olduğu bütün gücün ve otoritenin kaynağı olan, kendisinden daha üstün ve bağımsız bir güç olarak görme ve ona bu doğrultuda muamele etme noktasına gelmedikçe hiçbir zaman gerçek anlamda özgür ve aydınlanmış bir devlet olması mümkün değildir.
İşte bu şekilde devlet, hiçbir zaman bir kimsenin düşüncelerinin, zekâsının ya da ahlaki değerlerinin bilinçli olarak karşısına çıkmaz, sadece onun fiziksel varlığına, duyularına meydan okur. Aklın ya da dürüstlüğün değil, fiziksel gücün sağladığı üstünlükle silahlanmıştır.
İnsanları her türlü haksız nedenden dolayı hapse atabilen bir yönetim altında, doğrudan yana bir kimsenin gerçek yeri de hapishanedir.
Reklam
Benim her koşulda yapmam gereken tek şey, kınadığım yanlışlıklara kendim düşmediğimden emin olmaktır.
Adil olmayan kanunlar vardır: Onlara itaat etmeye razı mı olacağız ya da onları değiştirmeye çalışacak ve bunu başarana kadar da onlara itaat mi edeceğiz yoksa o kanunları derhal çiğneyecek miyiz? Bizimki gibi bir hükümetin idaresi altında bulunanlar, genellikle kanunların değiştirilmeleri için çoğunluk ikna edilene kadar beklenmesi gerektiği düşüncesindedirler. Eğer direnç gösterilecek olurlarsa işlerin daha da kötüye gideceğine inanırlar. Ama işlerin daha da kötüye gitmesi bizatihi devletin hatasıdır. İşleri daha da kötüleştiren odur.
Bir insanın görevi, muazzam boyutta bile olsa kendisini tümüyle bir kötülüğün ortadan kaldırılmasına adamak değildir elbette. Onu meşgul edecek başka ilgi alanlarına sahip olmaya da hakkı vardır ama en azından o kötülükten elini eteğini çekmek, onu düşünceleri ve yaptıklarıyla desteklememek görevidir. Eğer kendimi başka uğraşlara ve düşüncelere adayacaksam öncelikle bir başkasının omuzlarına tünemiş hâlde onlarla ilgilenmediğimden emin olmam gerekir.
Kendisini bütünüyle dostlarına adayan bir insan, onlar tarafından hiçbir işe yaramayan, bencil biri olarak görülür ama sadece kısmen adayan biri, iyiliksever ve insancıl biri gibi anılır.
838 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.