Tasavvuf, insanı, Rabb'in yarattiğı varlığa içkin manaya muhatap olabilecek bir kulak hâline getiriyor. Ona öylesine bir kalp, bir gönül, bir iç kazandırıyor ki kendisine gelen her bir şeyi/sesi
iyice karşılıyor. Varlığı "bir"lediği için, oradan gelen her şeyde
Rabb'in mührünü görüyor, dolayısıyla tesir müspet oluyor. Rabbin
marifeti, muhabbeti ve rızasıyla yakınlık kurarak demiri döven çekiç seslerinde bile zikri duyuyor.