Hayatında ilk kez yemek yemenin fayda işlevinin ötesinde bir anlamı olduğunu keşfediyordu.
20
Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.
74
Ahmet Arifin dediği gibi;
ne İskender'i takarım ne şahı ne sultanı. Ben Hafız'ın rüzgârına biner, bularım seccademi meye, hayatın sunduğu güzel kelimelere.
DOĞAL TUZ DÖNGÜSÜ BOZULUYOR
Nature'daki bir araştırmada madencilik, tarım, inşaat ve endüstriyel süreçler gibi insan faaliyetleri neticesinde doğal tuz döngüsünün hızla bozulduğu ortaya kondu. İnsan kaynaklı bu bozulma, dünya çapında yaklaşık iki buçuk milyar dönüm toprağı etkiliyor ve akarsularda, nehirlerde hatta havadaki tuz iyonlarını artırıyor. Bu artış, tuz iyonlarının kirletici maddelere bağlanmasıyla birlikte zararlı kimyasal kokteyllerin oluşması gibi problemlere yol açıyor ve küresel ekosistemlerden içme suyu güvenliğine kadar pek çok alanda etkiler yaratıyor. Araştırma ekibi, tuz kullanımını sınırlandıracak politikaların hükümetler tarafından bir an önceye hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca iklim değişikliği için karbondioksit seviyesinin takip edildiği gibi, global bir sürdürülebilir tuz kullanımı sınırının yaygınlaştırılması gerektiğini öne sürüyorlar.
12
Michio Kaku'nun sevdiğim bir sözü ile bitirmek istiyorum.
"Gelecekte ülkelerin en önemli stratejik gücü ne petrol ne doğal kaynaklar ya da su olmayacak. Çağdaş eğitimli nüfus, ülkelerin en büyük zenginliği en önemli stratejik gücü olacaktır."
27
Michio Kaku'nun sevdiğim bir sözü ile bitirmek istiyorum.
"Gelecekte ülkelerin en önemli stratejik gücü ne petrol ne doğal kaynaklar ya da su olmayacak. Çağdaş eğitimli nüfus, ülkelerin en büyük zenginliği en önemli stratejik gücü olacaktır."
DOĞAL TUZ DÖNGÜSÜ BOZULUYOR
Nature'daki bir araştırmada madencilik, tarım, inşaat ve endüstriyel süreçler gibi insan faaliyetleri neticesinde doğal tuz döngüsünün hızla bozulduğu ortaya kondu. İnsan kaynaklı bu bozulma, dünya çapında yaklaşık iki buçuk milyar dönüm toprağı etkiliyor ve akarsularda, nehirlerde hatta havadaki tuz iyonlarını artırıyor. Bu artış, tuz iyonlarının kirletici maddelere bağlanmasıyla birlikte zararlı kimyasal kokteyllerin oluşması gibi problemlere yol açıyor ve küresel ekosistemlerden içme suyu güvenliğine kadar pek çok alanda etkiler yaratıyor. Araştırma ekibi, tuz kullanımını sınırlandıracak politikaların hükümetler tarafından bir an önceye hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca iklim değişikliği için karbondioksit seviyesinin takip edildiği gibi, global bir sürdürülebilir tuz kullanımı sınırının yaygınlaştırılması gerektiğini öne sürüyorlar.
Bağışıklık sistemimiz kaç kilo?
Ekip, yaşları 20 ila 30 arasında değişen 73 kilogramlık erkeklerin yaklaşık 1,8 trilyon bağışıklık hücresine sahip olduğunu ve bu hücrelerin toplam ağırlığının da 1,2 kg civarında olduğunu tespit etti. Aynı yaştaki 60 kg'lık bir kadının ise 1 kg ağırlığında 1,5 trilyon bağışıklık hücresine sahip olduğunu buldular.
5
Uzayda Fare Embriyoları Büyütüldü
Bir grup Japon araştırmacı, Ağustos 2021’de, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) donmuş fare embriyoları göndermişti. Özel cihazlarla çözüldükten sonra mikro kütle çekimi altında dört gün boyunca 370C’de büyütülen embriyoların normal bir biçimde gelişmeye devam ederek blastositlere (memeli embriyolarının erken gelişim aşaması) dönüştüğü görüldü. Dünya’ya gönderilen blastositler üzerinde yapılan incelemeler, embriyoların Çözülme DNA’larında ve genlerinde önemli bir değişiklik olmadığını gösterdi. Elde edilen sonuçlar, memelilerin uzayda da soylarını devam ettirebileceğine işaret ediyor. Blastositlerin gelecekte farelere nakledilmesi planlanıyor. Blastosit nakledilen farelerin normal doğum yapması hâlinde uzayda büyütülmüş embriyoların gerçekten de sorunsuz olduğu doğrulanmış olacak
10
Bir grup Japon araştırmacı, Ağustos 2021’de, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) donmuş fare embriyoları göndermişti. Özel cihazlarla çözüldükten sonra mikro kütle çekimi altında dört gün boyunca 370C’de büyütülen embriyoların normal bir biçimde gelişmeye devam ederek blastositlere (memeli embriyolarının erken gelişim aşaması) dönüştüğü görüldü. Dünya’ya gönderilen blastositler üzerinde yapılan incelemeler, embriyoların Çözülme DNA’larında ve genlerinde önemli bir değişiklik olmadığını gösterdi. Elde edilen sonuçlar, memelilerin uzayda da soylarını devam ettirebileceğine işaret ediyor. Blastositlerin gelecekte farelere nakledilmesi planlanıyor. Blastosit nakledilen farelerin normal doğum yapması hâlinde uzayda büyütülmüş embriyoların gerçekten de sorunsuz olduğu doğrulanmış olacak