Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Remezan Xan

Remezan Xan
@remezanxan
Kızıltepe/Mardin, 18 Kasım 2003
37 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Bir gün Allah'ın Resûlü, kendi vahiy kâtiplerinden Muaviye'ye dedi ki: – İleride senin çocukların en zâlim şekilde benim çocuklarımı öldürecek ! Muaviye titredi: – Ne diyorsun ey Allah'ın Resûlü; Öyleyse vücuda geldikçe hepsini keseyim ve neslimi kurutayım ! –Hayır, Muaviye; buna kimsenin hakkı yoktur. Allah'ın takdiri neyse tecellî edecektir. Ve sükût ve tevekkül emrini alan Muaviye'nin ıstırap derecesi... Muaviye, oğlu Yezid'in ne yapacağını bilseydi kahrından erir, giderdi.
Sayfa 477 - Büyük Doğu Yayınları, 30. BasımKitabı okudu
Reklam
Büyü
Yahudi âlimleri, Allah'ın Resûlüne büyü yaptılar. Sihir, İslâm tâbiriyle haktır, yâni vardır. Onu yapan da küfre girer. Fakat devrimizde ne kimsede onu yapabilecek ilim var; ne de din perdesinden geçinip böyle şeyler tecrübe etmek isteyenlerin maskaralıklarında en küçük kıymet... Allah'ın Resûlü rahatsız oldular. Sihri, Allah Sevgilisinin taraktan düşen saç tellerine düğümler atarak yapmışlardı. Buna karşı, Kur'ânın sonundaki (Muavezeteyn) isimli iki sure nazil oldu. Meleğin delâletiyle, düğümlü saç tellerinin atıldığı kuyu bulundu, açıldı, saç telleri çıkarıldı ve bu sûreler okunup tellere üflendi. Tellerden on bir düğüm... Her âyetin okunuşunda, tek tek sabun köpüğü gibi çözülen düğümler... (Muavezeteyn) sûrelerinin âyetleri on birdir. Allah'ın hikmetiyle tesir eden büyü, Allah'ın inayetiyle silinip gitti.
Sayfa 279 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Ebu Leheb'in karısı, cehennemlik, cehennemde odun hamalı Umm-ü Cemil, geceleri dağda bayırda, dikenli ısırganları toplayıp Allah Resûlünün geçeceği yerlere serpiyor. İnsanlığın Tacı hangi noktalara ayak basacaksa, mukaddes ayaklarına akrep kıskacı gibi dişleyici ve acıtıcı sivri uçlar girsin diye... Ve çileler sahrasında İslâm, dudaklarında bestelerin en güzel tevhid âhengi, bir ân bile sendelemeden ilerliyor.
Sayfa 210Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanoğlunun En Güzeli
Ve nur yolunun fışkırış noktası, derinlik ve incelik mâdeni Hazret-i Fâtıma, babası yâni Allah'ın Sevgilisi için diyecektir ki: <<– Yusuf'u gördükleri zaman hayranlıklarından ellerini kesenler, eğer benim gördüğümü görselerdi göğüslerini parçalarlardı.>>
Sayfa 155Kitabı okudu
Hz. Hatice
Zeyd oğlu Abdurrahman: – Adem Peygamber demiştir ki: <<Ben Kıyamet ve hesap gününde bütün insanların efendisiyim! Yalnız bir tek peygamberin değil... O'nun ismi Ahmed'dir; ve bana karşı iki faziletle üstün kılınmıştır. Bu faziletlerden biri O'nun zevcesidir; daima kendisine bağlı kalacak ve kendisinin hayrına çalışacak olan zevcesi. Benim zevcem ise benim zararıma çalıştı. İkinci fazilet de, Allah'ın O'na en fazla yardım etmiş bulunması ve O'nun şeytanını İslâm'a getirmesidir. Benim şeytanım kâfir kaldı.>>
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
IV. SAAT BAŞI SUSAN SAATLERİM
İki gölgenin kesiştiği yerde Ardımıza bakmadan Güle adanan rüzgârı Kum kederini Arnavut taşları döşediğim menzili Uzak ovanın buğday tenini alıp Bir aşk ile iki güneş arasında Geniş bir kavis çizerek Saat başı susan saatlerime Tavus işlemeli yatağıma Dönüyorum Sen hâfıza çekmecesine saklanıyorsun Aşkımızın
Sayfa 92 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Abdülmuttalib
Peygamberler Peygamberinin büyük babası... Abdülmuttalip; yâni Muttalip isimli birinin kulu... Muttalip insan ismi olduğuna göre ne demek?.. Bu lâkablandırılışta bir iş olmalı... Şöyle: Muttalib isimli bir amcası var... Amcası, deveye binmiş, arkasında yeğeni, Mekke'ye girerlerken ona soruyorlar: – Arkandaki de kim? Çocuk, kılıksız ve bakımsız... Asîl Muttalib utanıyor: – Kulumdur! Diye cevap veriyor. Sonradan üstbaşı düzenlenen çocuğun kim olduğu meydana çıkıyor amma, lâkab bir kere takılmıştır: – Abdülmuttalib, Muttalib'in kölesi... Öz ismi Şeybe-tül Hamd... Doğuştan ak saçlı... Kendisine, bu mânaya gelen Şeybe ismini vermişler. Derken Abdülmuttalib... Uzun yıllar yaşadı ve Araplarda ilk defa sakalını o boyadı.
Sayfa 36 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Ölüme Yakın
Akşamüstüne doğru, kış vakti; Bir hasta odasının penceresinde; Yalnız bende değil yalnızlık hâli; Deniz de karanlık, gökyüzü de; Bir acaip, kuşların hâli. Bakma fakirmişim, kimsesizmişim; - Akşamüstüne doğru, kış vakti - Benim de sevdalar geçti başımdan. Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış; Zamanla anlıyor insan dünyayı. Ölürüz diye mi üzülüyoruz? Ne ettik, ne gördük şu fâni dünyada Kötülükten gayri? Ölünce kirlerimizden temizlenir, Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz.
Sayfa 103 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bunalıyoruz çocuk, bunalıyoruz Biçim veremediğimiz şeylerin Biçimini alıyoruz. 1982
Sayfa 7 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Düş Gibi
bu gece bir konuk gelecek sana ıtır kokulu gün odana indiğinde pencerende solgun yüzüyle belirecek sana bu gece bir konuk gelecek yorgun gülüşünü tanımasan da sürgünde söylenmiş şarkılar gibi yüreğine sessiz bir yağmur düşürecek sana bu gece bir konuk gelecek günün bir ucundan ölüm giriyor bedenin üşüsün de yüreğin üşümesin özlemler uçururken çoşkulu sesin sana bu gece bir konuk gelecek erinçli yazlar da gelir kavuşursun ev içlerinin tutkulu sessizliğine bayaz kuşlar gibi uykular süzülecek sana bu gece bir konuk gelecek kadınım benim acımayı bilenim kuşkulum tedirginim sevecenim üşümüş su dalgın kar acılı yel bu gece benimle sana gelecek. 1980
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sana Ne Yaptılar
o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi bir bıçağın ağzında yürür gibiydin demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında gözlerinde karanlığı dar hücrelerin seni görür görmez özgürlüğümden utandım söyle ne içersin çay mı kahve mi çok değişmişsin birden tanıyamadım saçların uzundu omuzlarına akardı gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından onlar mı kestiler sen mi kısalttın gülerdin içimize aylar doğardı görünmez dağların arkasından eski gülümsemeni beyhude aradım o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi çok değişmişsin birden tanıyamadım bir çay içer misin yoksa kahve mi kibritim yok demek cıgaraya başladın ellerin de titriyor bir şeyin mi var böyle bir kız değildin sen eskiden sana ne yaptılar sana ne yaptılar kirpiklerin ıslanıyor durup dururken o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi çok değişmişsin birden tanıyamadım
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Aysel Git Başımdan
aysel git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan istemiyorum benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın hiçbir dakikamı yaşayamazsın aysel git başımdan ben sana göre değilim benim için kirletme
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kendimi döke döke gelmişim buralara, Kim anlattı beni sana böyle iyi biliyorsun? Uyandım şafak söküyor Aklımda gün batımı. Kaç hayat yaşadık beraber benim bilmediğim? Kaç aşkın gündökümü Kulağıma fısıldadığın sûret uğruları... [Nora]
Sayfa 17 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yeni zaman
Yaşadım yeni zaman içinde, Bol yıldızlı gecelerde sevdalandım. Bahar derdinden başka, Ekmek karnesiz, Parasız, Portakalsız kaldım. Hattâ ikinci cihan harbinden beri, Bir de yalnızlık derdim var.
Sayfa 31 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Akşama Doğru
Yüzünün bütün çizgileri aydınlıktı Gözlerinin içi, saçları da. Her akşamüstü caddelerde gider gelirdi, İstiridyeler, küçük balıklar bulunurdu vitrinlerde; Ellerini değdirip değdirip geçerdi. Dükkânların aydınlığına bakakalırdı saatlerce. Çoraplarına ışıklar düşerdi tek tük. Akşam demekti pastacının caddeden geçmesi, Gözleri de yıldızlar gibi ışıldardı. İstiridyeler, küçük balıklar, Öylece kalırdı camlarda. Tenha otobüsler geçerdi yol üstünden, Renklerini kaybederdi kadın eşyaları.
Sayfa 29 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.