Can Yücel'in bundan önce iki kitabını okumuştum Canfeda ve Rengahenk. Bu iki kitabı da pek beğenememiştim ve en beğenilen eseri Sevgi Duvarı'nı okumak için bir fırsat gözlerken D&R de 9.90'lık fiyatı görünce aldım; okudum.
Sevgili arkadaşlar Can Yücel'in kendine ait bir tarzı var. Çok sert bir dili ve benzetmelerinin kullanımı falan çok başka. Ayrıca yine sanatı sanat için yapanların; argo, absürt ve inanış ile ilgili kendi görüşlerini açıkca belirtmeleri var. Böyle olunca da şahsım adına edebiyat açısından seviyorum, farklı şeyler öğreniyorum ama gerçekten canımı da sıkmıyor değil.Benzetmelerinin şiire uygunluğu ve tarzını biraz size göstermek adına naçizane bir bölümü paylaşayım.
Ben senden öğrendim deniz yazmayı
Elimden düşmüyor mavi kalem
Bir tirandil çıkar gibi sefere
Okula gidiyor öğretmenim
Ben de ardından açılıyorum
Bir poyraz çizip deftere
Bir ada var sırf ebabil
Dönüyor dönüyor başımda
Senle yaşadığım günler
Gümüş bir çevre oldu ömrüm
Değince güneşine
Kitap üç farklı bölümden oluşuyor. Bölümler farklı yıllardaki yazdığı şiirlerden oluşmakta. 1950-1970 / 1958-1962 /1963-1973 şeklindeki yıllar arasında.
Aşk, cinsellik kokan bir eser. Karabasan şiirini hiç beğenmedim... Siyasetin zaten içinden gelme bir isim Can Yücel. kendi fikirlerini ve görüşlerini açıkça beyan etmiş. Sanatı ve dili güzel ama içerdiği kelimeler pek hoş değil. Sanırım Can Yücel'in ilk üç kitabını okuyarak daha da sanmıyorum pek Can Yücel okuyacağımı...