Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökhan Altuntaş

"Cipolla'nın aptallık yasaları vardır. Bir tanesi der ki: İnsanın aptallığı tüm özelliklerinden bağımsızdır. Okumuş olduğun için, deneyimli, zeki olduğun için, ne bileyim, iyi bir meslek sahibi olduğun için aptallık yapmayacağını düşünürsün."
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
"Bak aklıma ne geldi. Eskiden insanlar bir hikayeye inanırlardı. Bir adam oğlu olursa onu tanrıya kurban etmeye yemin etmiş. Tam kurban edeceği sırada tanrılardan biri gökten bir koç indirmiş. Çocuk yerine gökten indirilen koçu kesmiş. Acaba diyorum, öyle bir tanrı var mıdır? Şimdi koç falan indirir mi bana da? Ama kabul etmem herhalde. O yüzden bir zahmet, varsa da şu an müdahale etmesin."
Sayfa 155Kitabı okudu
"Behey bedbaht, bir toprak sahibinin ne olduğunu hiç düşündün mü? Bak oğlum, bu sözcüğün içerdiği anlam korkunç bir şeydir! Senin benzerin, senin gibi etten kemikten yapılma ve bir kadından doğma biri, basit bir ölümlü, yerkürenin bir parçasının sahibi oluyor, bir düşünsene! Bu yerküre parçası onun öz malı oluyor, örneğin başı hatta çoğu kez daha fazlası gibi! Ve bu parçayı ondan kimse, hatta Tanrı bile alamıyor, olduğu gibi mirasçılarına kalıyor! Ve o bu parçayı istediği gibi kazmak, sürmek, üzerine inşaat yapmak hakkını da elde ediyor! Ve bu parçayı saran hava, sulayan su ve üzerindeki her şey de onun oluyor! Buranın ağaçlarını istediği gibi yakabilir, suyunu içebilir, otunu yiyebilir de kimse bir şey diyemez! Her gün kendine şöyle der: ‘Tanrının birinci günde yarattığı şu toprak var ya, işte onda benim de payım var; yarımküremizin şu yüzeyi bana ait, sadece bana ait, üstündeki altı bin arşın yüksekliğinde solunabilir hava ve altındaki bin beş yüz fersah derinliğindeki yerkabuğu ile birlikte!’ Evet ya, bu adamın mülkiyeti yerin merkezine dek uzanıyor."
Sayfa 177Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her birimiz iki farklı zihne sahibiz; bilinçli bir zihne ve uyuyan bir zihne. Bilinçli zihnimiz düşünür, konuşur, mantık yürütür. Uyuyan zihnimiz ise daha güçlüdür. Karşılaştığımız şeylerin içine bakar. Her şeyi hatırlar. Rüya görür. Bize sezgi kabiliyeti verir.
Sayfa 684Kitabı okudu
Müzik mağrur, sağı solu belirsiz bir kadın gibidir. Ona hak ettiği zamanı ve ilgiyi verirseniz sizin olur. Ama onu hiçe sayarsanız gün gelir çağrınıza cevap vermez.
Sayfa 379Kitabı okudu
Reklam
Aklı başında herkesin korktuğu üç şey vardır: Fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı bir adamın öfkesi.
Sayfa 327Kitabı okudu
İnsansız bir dünya daha güzel olurdu kesinlikle
Doğanın döngüsünden hangi hayvan çıkarılsa, zamanla büyük dengesizlik oluşuyordu. Einstein, arılar ölürse tozlaşmayla çoğalan bitki türlerinin dört yılda öleceğini söylemişti. Bunun zamanla otoburları, sonra da etoburları öldüreceğini iddia etmişti. Solucanların her yıl iki-üç santimetre kadar verimli toprak ürettiğini, toprağın altında açtıkları galerilerle yağmur sularının yeraltına inmesini sağladıklarını, bunun tüm türler için hayati olduğunu iddia eden bilim insanları vardı. Henüz araştırılmasa da çoğu tür ayrıntılı incelenirse, doğayla aralarında solucanlarınkine benzer ayrılmaz bağların ortaya çıkacağı düşünülüyordu. İşin en garip yanı, Sapiens'i döngüden çıkardığınızda doğa için hiçbir şey değişmiyordu. Hatta daha dengeli bir ekolojik sistem hüküm sürmeye başlıyordu.
Sayfa 264Kitabı okudu
Toprak anamız, Dağ da babamızdı biz yoksul köylülerin. Toprak Ana kucağını, Dağ Baba da kollarını açardı bize.
Yoksul insanlar, küçük şeylerle mutlu olmanın erdemine varmış kişilerdir. Varlıklı çocuklar için, yeni bir ayakkabı, yeni bir elbise, yeni bir kasket, yeni bir bisiklet bile o kadar önemli değildir. Doğal karşılarlar onlar bu yeni şeyleri. Oysa biz-yoksul çocuklar için, yeni bir kalem bile sonsuz bir mutluluk kaynağıdır.
Bu büyükler, oldum olası böyledirler. Sevinçleri eksiktir nedense. Bir horozun ilk kez ötüşü kadar olağanüstü bir olaya bile sevinemezler.
Reklam
İklim
İspanyol kaşifler Kuzey Amerika'da bir tornado görene kadar Avrupa dillerinde tornado için bir kelime yoktu. Şimdiyse İtalya, İspanya ve Yunanistan'da tornadolar görülüyor.
Sayfa 267 - Francois LeclercKitabı okudu
Toplantı
Bazen hepimizin nefret ettiği şeyler, bir şeyi düzgün yapmanın tek yoludur.
Sayfa 265Kitabı okudu
Bir problemi çözmenin en kolay yolu, o problemin varlığını inkar etmektir.
Sayfa 94 - Benjamin Allan DenisonKitabı okudu