''Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir.Allah bilir de siz bilmezsiniz.''
(Bakara 216)
Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. Sevmek!
Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba.
Bu değerler aynı almadıkça iki kisi iki ayri dil konusuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?
Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı
benim eskil saatlerimde?
geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,
deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?
titreyerek uçurulan köpükten balonlar,
anlık aşkın tasarımlar mı?
Insan varoluşsal bir şekilde geleceği merak eder ama zaman hiç aceleci değildir. Seni büyütür, pişirir ve olgunlaştırır o zaman hayatın ganimetlerini seninle paylaşır. Anlarsın ki her şey yavas yavas temelini koyar geleceğe.
Yaratıcı dahi kudretli dahilinde bir günde yaratabileceği insanı dokuz ay zamana sığdırır, en mükemmeli olusturmak için biraz öncesi biraz sonrası her zaman bir risk degil midir?O zaman hayallerimiz için kendimiz için zamanın koluna girmeli birlikte yol almalı…