Dan Brown'ın kendine alıştırdığı bir tarzı var. Gizemli bir cinayetle ilk domino taşını yuvarlayan, diğer taşlar teker teker devrilirken sürükleyen ve mistik öğretilerden tutun tarikatlara kadar geniş bir spektrumda bilgilendiren bir yazar. Başlangıç da, bu genel hatlara sımsıkı bağlı bir kitap. Robert Langdon'u o kadar benimsedik ki, yazarın konsept değiştirmeden başka bir karakterle yeni bir kitap yazma şansı kalmıyor. Başlangıç'ta da, macerasına ortak olacağız.
Yazarımız gizem yaratma ve okuyucuyu meraklandırma konusunda gerçekten çok başarılı. İlk sayfalardan gizemi kurguluyor ve kitabın sonuna kadar merakınızı canlı tutmaya devam ediyor. Başlangıç bu bağlamda yazarın en usta işi olmuş. Edmond Kirsh'ün "Tüm dinleri yıkacağım" gibi Tanrı katına koyduğu iddiası, ciddi bir beklenti yaratıyor doğal olarak. Kitap Dan Brown'un tarzıyla devam ediyor. Meraka ek olarak, bilgilendiriyor, notlar alıp araştırmanızı sağlıyor ve hayret nidalarını alışık olduğunuzdan daha sık kullanmanızı sağlıyor. Kitapla ilgili son söylemek istediğim şey, yazar arşa çıkardığı beklentiyi tatmin etme konusunda zayıf kaldığını düşündüğüm bir son ile kitabı bitiriyor. Ben sonunu az çok tahmin edebildim ve Kirsh'ün keşfinin ilginç olduğunu kabul etmekle beraber, "Tüm dinleri yıkacağım" cümlesinin altında kaldığını düşünüyorum.
