Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz.
Kuklaci Felek usta, kuklalar da biz.
Oyuna cikiyiruz birer, ikişer.
Bitti mi oyun , sandiktayiz hepimiz.
Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün...
... senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez,
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Okur Takip Önerileri
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azaplarin, tövbelerin beteri.
Alçaklari besler, yoksulları ezer durursun.
Ya bunak bir ihtiyarsin, ya da eşeğin biri.
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde,
Sedefler içinde gizlenerek.
Can'a
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz.
Iki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende.
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma.
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalkıyorum gün ortasında.
Bir testici gördüm, çamur içindeydi:
Ayağı çarkında, elinde bir testi,
Testinin başında bir yoksulun ayağı
Kulpunda bir padişahın kellesi.
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan
Yüreğine diken batmadan, vurulmadan.
Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş
Tarak gibi diş diş, didik didik olmadan?
Ey kara cübbeli, senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar Yaradanin sanatı peşindeler:
Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde.
Iki günde bir somun geçiyorsa eline
Soğuk suyu da olursa bir kırık testide
Niçin kendinden kötüsüne kul olur insan,
Ne diye girer kendi gibisinin hizmetine?
Üzüntü ile sevinç su ile yağ gibi değildir, birbirine karışabilir.
Sayfa 69
Başım gözüm üstünesin
Suskum, avazım üstüne...
Adından başka silah
Yazgından başka günah
Daha yazmamış
Hiçbir gizli dosyada
Hiçbir açık kitapta.
Mağlup mu desem mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya mutlu...
Öyle tuhafım bu akşam üstü,
Canavar götürür gibi
Iki yanım, iki süngü...
Biz ki , yarınıyız halkın
Umudu, yüzakıyız
Şafakları,
Taa şafakları
Hey canım,
Kalbim, dinamit kuyusu