Bazı kişiler sadece konuşma ihtiyaçlarını tatmin etmek için kötülük yaparlar. Konuşmaları, salonlardaki sohbetleri, bekleme odalarındaki gevezelikleri odunu çabuk tüketen sobalara benzer; onlara çok yakacak gerekir ve yakacak malzemeleri de çevrelerindeki insanlardır.
Sayfa 214 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1. CiltKitabı okudu
Çilehane kefenin yerini alıyordu. Doğu'da denize atılan Batı'da toprağa gömülürdü. Her iki tarafta da çaresiz kalan kadınların bazılarına dalgalar , bazılarına çukurlar reva görülmüştü, bir yanda boğuluyor, diğer yanda gömülüyorlardı. Canavarca bir benzerlik.
Kadınların bakışları böyledir, günlerce bunların yanından sakin sakin geçersiniz. Hatta kimi zaman bu bakışların var olduğunu bile unutursunuz, ancak günün birinde bir mekanizmanın dişlileri gibi bu gözler sizi yakalar. Artık her şey bitmiştir. Makine sıkı sıkı yakalamış, o bakış sizi esir etmiştir. Artık bundan kurtuluş yoktur. Boş yere çırpınırsınız. Kimse size yardım edemez. Esrarlı kuvvetlerin etkisinde bocalarsınız, üzüntüden kedere kederden işkenceye düşersiniz. Ruhunuz, beyniniz, her şeyinizle artık bir başka yaratığın esiri olursunuz. Bu şansınıza göre değişir, ya kötü bir kadına oyuncak ya da yüksek ruhlu birisine aşık olarak, mutlu bir insan olursunuz. Bu durumdan, ancak utançtan değişmiş ya da tutkudan asilleşmiş olarak kurtulabilirsiniz.
Okyanus birbirlerine ürkütücü şekilde benzeyen dalgalarıyla yolunu şaşırtmak istese de , geminin ruhu kendisine her zaman kuzeyi göstererek rehberlik eden bir pusulası vardır.
Bazı insanlar kendilerini hiç ilgilendirmeyen muammaları çözmek için on hayır işine ayıracakları parayı ve zamanı harcarlar; üstelik bunu para kazanma amacı gütmeden, keyif için, merakı merakla ödemek için yaparlar.
Sayfa 214 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1. CiltKitabı okudu