Konya belkide şuan en çok gitmeyi istediğim şehir olduğundan mıdır bilmem sahafta direk bu kitap çekti dikkatimi. Karen Kimya Hanım ile beraber Konya’nın, Islamiyet’in mistik dünyasına farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak beni mutlu etti. Kitapta mekanları sıkça yabancı turistlerin ziyaret etmesi, Mevlevi Poyraz’a her şeye rağmen saygı duyan Susan’ın içten anlayışı beni kendi kültürümüze karşı daha önyargısız olmam gerektiği konusunda düşündürdü. Bunların haricinde bildiğimiz güzellikte Ahmet Ümit klasiğidir. Kendisine teşekkürü borç bilirim.
Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
'İnsanların çoğu iyidir, Scout, yeter ki sen onları bir gün gör.'
Uzun zamandır ilk birkaç sayfasını okuduktan sonra nedendir bilmem okumayı bıraktığım bir kitapdır. Ancak 7.Koğuştaki Mucize filminin cezaevi müdürü Nadir'i bir sahnesinde bu kitabı okurken gördüğümde tekrar elime alana dek. Kitap Amerika'da beyaz insanların siyah insanlara karşı bakış açılarını, ne kadar Demokrasiden bahsedilsede yaşanan eşitsizlikleri konu alan ve bunu küçük bir kızın gözünden bizlere yansıtan eser.. Bu kitap da eleştirmem gereken şu ki 'İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, Bülbülü öldürmek günahtır.' cümlesiyle iyiyi öldürmenin günah olduğunu vurgularken, kötüyü öldürmenin sakıncası olmadığını cümlelere dökerek ölümü insanın kendi içinde iyiye veya kötüye göre hak edebilmesine olanak sağlaması. Beğendiğim bir kesit sunmam gerekirse küçük Scout'un, öğretmeni başta olmak üzere kasabanın bütün beyaz insanlarının Aldolf Hiltler'in yahudilere yaptığı zulme üzülüp onları dışladığı için nefret duygusuna sahip olmasına rağmen kendi yaşadıkları toprakların siyah insanlarına, kendi komşularına karşı acımasızca kindarlık, zulüm etmelerini doğru bulmayışı ve bunu masum bir çocuğun gözünden çok güzel vurgulaması oldu..
Beni aşırı derecede etkileyen bir kitap değildi ama yinede okunabilen herşey değerlidir.
Teşekkürler Harper Lee
Nişancılık Tanrı vergisidir, bir yetenektir.. Belki de Tanrı'nın kendisine öteki canlılara vermediği haksız bir üstünlük verdiğini anladığı gün silahı elinden bıraktı..
'İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.'
'Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalamazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülü öldürmek günahtır.'