Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şenül Korkusuz

277 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
PETERSBURG ‘LU USTA
Bu kitabı okumadan önce Dostoyevski’nin eserlerini bilmenin yetmeyeceğini, Dostoyevski’nin hayatına, yaşam felsefesine ve o dönemin Rusya’sının sosyal, siyasi yaşamına vakıf olmak gerektiğini biliyordum. İşte bu yüzden Coetzee’nin 200 sayfalık kitabını okumadan Joseph Frank'in beş ciltlik, 856 sayfalık anıtsal çalışması; “Dostoyevski Çağının
Petersburg'lu Usta
Petersburg'lu UstaJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2020135 okunma
Reklam
Şenül Korkusuz
@senul_kitap·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Utanç
UtançJ. M. Coetzee
7.7/10 · 2.479 okunma
277 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Petersburg'lu Usta
Petersburg'lu UstaJ. M. Coetzee
7.3/10 · 135 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
997 syf.
10/10 puan verdi
·
43 günde okudu
Dostoyevski
DostoyevskiJoseph Frank
9/10 · 52 okunma
Kumarbaz
Böyle etnik ve psikolojik temelde okunduğu zaman Kumarbaz, Dostoyevski’nin mutsuz kumarhane deneyimlerinden ilhamla yazılmış, Rusların ulusal kişilik yapılarını konu alan, zekice ve çekişkili bir yorum olarak görülebilir. Rusların kişilik yapısı karmakarışık ve sevimsiz olabilir ama yine de o dar görüşlü, acımasız, kültürsüz Almanların cimriliğinden; dünyevi şeylere düşkün, kibar ama tamamıyla kalleş Fransızların pas tutmuşluğundan, hatta İngilizlerin somut olarak yararlı ama sıkıcı ve sönük erdemlerinden nasibini almamış olan Ruslar insansal gücüllüklere sahiptir.
Sayfa 559Kitabı okudu
Reklam
En temel gizem
En temel gizem Rakolnikov’un cinayet işleme nedeni olduğu için Dostoyevski bu bilmecenin okura hem rehberlik edecek hem de okuru yanıltacak ipuçları serpiştirmek amacıyla bu tür yanıltmacaları kullanır. Ta başından beri eylemin arka planına yerleştirilmiş yol gösterici ipuçları Raskolnikov’un kendisiyle ilgili olarak sonra keşfedeceği şeyi işaret eder - onu bu eyleme iten şey sandığı gibi başkalarının iyiliğini düşünen insancıl biri olması değildi, kendi gücünü denemek gibi son derece bencil bir istekti. -
Sayfa 515 - RaskolnikovKitabı okudu
Raskolnik, Rusça “aykırı görüşlü” sözcüğünden gelir.
Adı, Rusça “raskolnik” “ aykırı görüşlü sözcüğünden gelen Raskolnikov, böyle bir ülkünün barındırdığı bütün tehlikeleri örneklemek üzere yaratılmış bir kişidir, kişiliğinin ahlaksal ve psikolojik özellikleri bir karşıtlığı barındırır; içgüdüsel bir iyi yüreklilik, duydaşlık, merhametlilik, boyun eğen kalabalıklara karşı bir küçümseme biçimini alan ve sapkınlaşan, o muhteşem ve ülküsel bencillik arasındaki karşıtlıktır bu. Kitaptaki bütün önemli kahramanlar, bu iki kutup arasında bocalayan Raskolnikovl’la bütünleşmiştir; bunların her biri , Raskolnikov’un kişiliğinde ve düşüncelerinde birbiriyle çelişen şu ya da bu karşıtlığı çok daha vurgulu bir biçimde cisimleştiren “yarı ikizi”dir.
Sayfa 514 - İletişim YayıneviKitabı okudu
En korkulu, en korkunç günah...
Dostoyevski hızlı hızlı, heyecanla konuşuyor, dili dolanıyordu[...] en korkulu, en korkunç günah - bir çocuğun ırzına geçmekti. Birinin canını almak... kötü bir şeydir, dedi Dostoyevski ama aşkın güzelliği inancını öldürmek - bu dünyanın en korkunç cinayetidir. Çocukken Moskova’da babamın doktorluk yaptığı yoksullar hastanesinde yaşarken küçük bir kızla oynardım. ( bir arabacını ya da aşçının kızıydı) Dokuz yaşında, narin, zarif bir kızdı... Alçağın teki sarhoşken kızın ırzına geçmiş kız kan kaybından öldü. Hatırlıyorum, diyordu Dostoyevski, beni hastanenin öteki kanadındaki babamı çağırmaya gönderdiler ama çok geçti. Bütün hayatım boyunca dünyanı en korkunç cinayeti, en büyük günahı olarak bu anı kafamdan hiç çıkarmadım; bağışlanması olanaksız, bağışlanamayacak bir günahtır bu, Cinler’de bu korkunç günahı işleyen Stavrogin’i cezalandırdım.
Sayfa 481 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
“Biliyorum, beni ancak Tanrı’nın yardım eli kurtarır. Ruhumdaki bütün o güç ve enerji deposundan geriye kalan şey sıkıntı ve ıstırap, çaresizliğe yakın bir şey. Kaygı,karamsarlık, tamıyla soğuk bir çalışkanlık, benim için bundan daha anormal bir şey olamaz, bir de buna yalnızlık eklendi - geçmiş yıllardan bana kalan bir şey yok. Ama yeni yeni yaşamaya hazırlanıyormuşum duygusu içindeyim. Ne komik değil mi? Bir kendinin yaşama gücü.” Bundan daha beklenmedik bir şey söylenemezdi ama tam da ölü evin kendisini öğütmesine izin vermeyen, durumu ne kadar umutsuz olursa olsun kendini o kötürümleştirici bunalıma kaptırmayan birinden beklenecek bir şeydi. Dostoyevski ne de olsa özgür iradeye inanıyordu, onun kendi özelinde bu duygusu kişiliğinin derin özkaynaklarından fışkıran bir şeydi. Dostoyevski’nin hayatında onu tamamıyla teslim olmuş halde gördüğümüz tek bir an yoktur, umut bağladığı şeylerden hangileri suya düşerse düşsün, başına ne gibi felaketler gelirse gelsin onu gelecek planları yaparken , burada şaşırtıcı bir şekide dile getirdiği o aynı enerji, aynı gelecek beklentisi gelgitini hissederken görmediğimiz bir an yoktur.
Sayfa 476 - İletişim yay.Kitabı okudu
Geri111
175 öğeden 166 ile 175 arasındakiler gösteriliyor.