Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serap

Serap
@serapyldz5
Kocaeli
149 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Hiç kuşku yok ki, kişisel mülk ve lüks anlamında zenginliğin eşit bir biçimde dağıtılacağı, buna karşılık iktidarın küçük bir ayrıcalıklı zümrenin elinde toplanacağı bir toplum düşünmek mümkündü. Ama böyle bir toplum uzun süre ayakta kalamazdı. Çünkü boş vakit ve güvenlik herkesçe paylaşıldığında, yoksulluğun serseme çevirdiği geniş kitleler okuryazar olacak, kendi başına düşünmeyi öğrenecek, o zaman da hiçbir işe yaramadığını sonunda fark ettiği ayrıcalıklı azınlığı ortadan kaldıracaktı. Hiyerarşik toplumun varlığı, uzun sürede, ancak yoksulluk ve cehalete yaslanarak sürebilirdi
Sayfa 206 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Duygular acıttığında geri kalan bedensel acılar önemsizleşirdi.
Sayfa 385Kitabı okudu
Kaderimiz seçimlerimizden oluşuyordu. Ve tüm bu akışı anlamamak fırtınalar doğuruyordu. İnsanlar kendi fırtınalarında yitip gidiyordu. Nedenlerini bilmediğimiz duygularımız değil miydi fırtınalarımız?
Sayfa 384Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biz... dünyanın en anlamlı kelimesiydi.
Sayfa 383Kitabı okudu
Önce ses gelmedi, apartmanın karanlığında öylece bekledi, hayatının sonuna kadar İlmiye'nin kapısında bekleyebilirdi, evindeki yatağından bile daha rahat uyuyacağı yerdi burası, çünkü görebileceği en güzel rüya içerideydi.
Sayfa 382Kitabı okudu
Reklam
Nefesi iç çekişe döndüğünde, kendini Orhan'ın gözlerinden aniden kopardı ve bedenini bir adım geriye çekip arkasındaki duvara sığınırcasına yapıştı ama nafile, o an kaçacak yer olmadığını anlamıştı! İnsan bir tek aşkın gerçeğinden kaçamazdı.
40 yılda geçse o his geçmez
Ne gözlerini, ne de gözlerinden İlmiye'ye akan duyguların şiddetini çekebildi... baktı öylece, hissettiği duyguların beraberinde getirdiği korkularla sarmalanmış sevgiyi hissetti. Çok isteyeceğini bildiği bir şeyi istemenin beraberinde getirdiği endişeyi hissetti. Kalbini hızlandıran bu narin bedenin varlığını her hücresinde hissetmiş olmanın verdiği şaşkınlığı hissetti... hissetti Orhan... daha önce hiç hissetmediği gibi. Aşkı ilk defa hissetti. O ilk aşkın hissi hiç geçer miydi?
Sayfa 381Kitabı okudu
İnsan her an ya doğmaya ya da ölmeye devam ediyordu. Her deneyimle birlikte yeni bir hal alıyordu... ta ki varlığı hayata hizmette bir yol olana kadar. Yaralandığında, yolundan saptığında, öz merkezinden uzaklaştığında karanlık gerekliydi insana, yüzleşmek, iyileşmek, öz yoluna dönmek, kendi merkezinde durmak için karanlık insanlar giriveriyordu hayatımıza, bizi silkeliyor, anlamaya hazırsak neyin daha önemli olduğunu bize hatırlatıyor ve özümüzü korumak için mücadeleye sokuyorlardı bizi.
Sayfa 376Kitabı okudu
Karanlık da gerekliydi, ışık gibi. Çünkü bu karanlıktan gelmişti insan, beden karanlık bir suyun içinde hücre hücre dokunmuştu ve doğum, ışığa kavuşup duyu organlarımızın dünyaya açılması ile başlasa da, ana rahminden çıkınca bitmiyordu asla, an be an devam ediyor, ölene dek sürüyordu.
Sayfa 376Kitabı okudu
Dini yasalardan ayırmakla yüzyılımızın devleti, insanlığı, tarihin bu kanlı sıkıntısından kurtarmış ve dine gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdanı ayırmıştır. Kanunlar dine dayanırsa, vicdan özgürlüğünü kabul zorunda bulunan devletin, çeşitli dinlere girmiş vatandaşlar için ayrı ayrı kanun yapması gerekir. Bu durum, yüzyılımız devletinde, temel koşul olan siyasal, toplumsal, ulusal birliğe tamamen aykırıdır."
Sayfa 373Kitabı okudu
Reklam
Acıları yarıştırmak
Acıları yarıştırmanın hep yanlış olduğunu söylerim. Çünkü acı bir duygudur ve soyuttur. Fakir bir ailenin 5 yaşındaki çocuğunun elinden kaçan uçan balonu onun hüngür hüngür ağlamasına sebep olabilir. Çünkü o balonun hayalini kurmuş ve sonunda eline geçmiştir ve bu gerçekleşen hayali ellerinin arasından kayıp gitmiş, kendiside arkasından sadece bakmış, acıyla veda etmek zorunda kalmıştır. Bu onun için travmatik bir olaydır. Ama bizim gözümüzde "altı üstü bir balon bunun için ağlanır mı?" niteliğinde bir olaydır. Bu çocuğun yaşadığı olay çocuk sahibi olmak isteyen ve uzun uğraşlar sonucu hamilelik yaşayan, çocuğunu dünyaya getirme ve onu büyütme hayalleri kuran bir anne adayının bebeğini düşük sonucu kaybetmesine eşdeğer bir acı olabilir ve bence öyledir. Aynı ailenin çocukları olsak bile hepimizin hayatları ve duyguları yaşama şiddeti bambaşkadır. Kimse bir başkasının acısını küçümsemesin.
1.081 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.