Bilesin ki, kalp bir kale gibidir, şeytan da oraya girip onu ele geçirmek, onu fethetmek isteyen bir düşman. Kaleyi düşmana karşı savunmak için onun kapılarından giriş yerlerinde ve gediklerinde nöbetçi bulundurmak gerekir. Bu nöbetçilik ve muhafızlık görevini kaleyi iyice tanımayanlar başaramaz.
“Bana getirilen salât-ü selâm, sırat köprüsü üzerinde ışıktır, Cuma günü seksen kere salât-ü selâm getiren kimsenin geçmiş seksen yıllık günahı affedilir.”
Sâlihlerden biri mideyi, kalbin katında kaynayan ve buharı kalbi saran bir kazana benzetir, buharın çokluğu kalbi lekeler, hatta karartır.
Oburluk, anlayış ve bilgi azlığına yol açar; mide şişkinliği, zeka keskinliğini giderir.