Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma AYDIN

Şeyma AYDIN
@seyma2ydin
Psikolojik Danışman
10 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ve bazı ümitlerimi muhafaza etsem dahi, ümit etme melekemi hepten kaybettim.
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Emanet Çocuk
Emanet ÇocukClaire Keegan
7.8/10 · 2.412 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Konuştuğum kişi annem ama yine de olup bitenden bahsetmemem gerektiğini yeterince bilecek kadar bir şeyler öğrendim, büyüdüm artık. Bu benim bulunmaz hiçbir şey söylememe fırsatım.
Çoğu insan sırf bulunmaz bir hiçbir şey söylememe fırsatını kaçırdığı için çok şey kaybetmiştir.
Reklam
Bu dünya elimizden her şeyi alabilir, bize her şeyi yasaklayabilir, ama kendimizi yok etmemizi engellemeye kimsenin gücü yetmez. Bütün aletler buna yardımcı olurlar, bütün uçurumlanmız buna davet ederler bizi; ama bütün içgüdülerimiz de karşı çıkar. (...) Üstün kaynaklar vardır elimizde. Bunlardan hiç yararlanmasak ve sonumuz geleneksel son nefesle gelse bile, vazgeçişlerimizde bir hazineye sahip olmuş oluruz: Her birimizin kendi içinde taşıdığı intihardan daha büyük bir zenginlik var mıdır?
Kendi hükmünü mutlak olarak elinde bulundurmak ve bunu kullanmamak... Bundan daha esrarengiz bir yetenek var mıdır? İntiharın mümkün olduğu tesellisi, soluksuz kaldığımız o mekanı sonsuz bir alana çevirir. Kendimizi yok etme fikri, buna ulaşma yollarının çokluğu, kolaylığı ve yakınlığı sevindirir ve ürkütür bizi; zira kendimiz hakkında geri dönüşsüz bir şekilde karar verdiğimiz o hareketten daha basit ve daha korkunç bir şey yoktur. Tek bir anda bütün anlan ortadan kaldırırız; bunu Tanrı bile yapamazdı. Fakat palavracı iblisler olduğumuzdan sonumuzu erteleriz: Özgürlük gösterişinden, kibrimizin oyunundan nasıl vazgeçebilirdik ki?
Zaman'ın cümlesinde, insanlar virgüller gibi yer alırlar; sense, onu durdurmak için, nokta olarak hareketsizleştin.
(...) ötekilerin acıları bize, izah edilebilir ya da aşılması mümkün görünür: Yeteri kadar irade, cesaret ya da zihin açıklıkları olmadığı için acı çektiklerine inanırız. Kendimizinki hariç her acı, bize meşru ya da gülünçlük derecesinde anlaşılır görünür; böyle olmasa, duygularımızın değişkenliği içinde tek sabit şey matem olurdu. Fakat yalnızca kendimizin matemini tutarız. Eğer etrafımızda sürünen sonsuz sayıdaki can çekişmeyi, birer gizli ölüm olan bütün hayatları sevip anlayabilseydik, acı çeken varlık sayısında kalp gerekirdi bize. Ve geçmiş üzüntülerimizin tamamını mevcudunda bulunduran, mucizevi bir şekilde güncel bir hafızamız olsaydı, böyle bir yükün altında çökerdik. Hayat, ancak muhayyilemizin ve hafızamızın zayıflıklarıyla mümkündür.
Tabiatta bütün varlıkların kendi yerleri varken, insan, metafizik olarak başıboş dolaşan, hayatın içinde kaybolmuş, yaratılış için de tuhaf kaçan bir yaratık olmayı sürdürmektedir.
Reklam
'Yürek': Bütün azapların kökeni... Nesneye imreniyorum... maddenin ve donukluğun lütfuna...
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.