Yakın tarihte yaşananların bilgisizliği içinde olmak insanı utandıran bir gerçek. Her zaman bilmek ve aratırmak istediğim; afganistan, iran devrimi, ırak olayları gibi çetin mevzuların doğru kaynaktan edinilmesi hayli bilgilendirici oldu. Baktığımız zaman elbette yazarla aynı fikirde olmadığım mevzular oldu, yalnızca kitap bilgisi ile yatinmemek gereken bahisler içermektedir. insanın kendi araştırması gereken ve zihninde kendi görüşünü oluşturması gereken durumlar mevcuttur.
Buna rağmen bazen kitabı kapatıp, islam aleminin yaşamış olduğu bu sancılı dönemlerin bizi nasıl kendimize getirmekte bir güç olduğu ortada. baktığımız zaman kendimizle uğraşmaktan kendimizi geliştiremez birlik içinde yaşayamaz olumuşuz(!). temel sebepler, perdenin arkasındaki mevzular yahut üstten bakışlar ne derseniz. bir şeylere rağmen hala yaşamaya ve büyümeye çalışan müslüman toplulukları elbette görüyoruz, ki bu yürekler varlığını koruduğu sürece dünyanın dönüşünün sebebini daha iyi kavrıyoruz.
Bunca zorluklar elbette bazı rahmetlerin zahmeti olduğunun nişanesi ve umududur, Allah utandırmasın!
herkese merhaba
okurken ruhumun çekildiği "yahu bu nasıl kabul edebilir?" dediğim bir hanımefendinin tercihlerine şaşkınlıkla karşılık verdiğim bir romandı. mediha, münir ve şehnaz üçgeni kafamda git gelli süreçlere sebep oldu. biri de çıkıp demememiş "napıyorsunuz siz?". bilemiyorum biraz tuhaf geldi, hiç edebiyatçı pencereli bakıp "a dönemi gereği falan öyleymiş" diyerek çeşitli kılıfların içine girmek istemiyorum. kitap hızlı bitti ama ya vurun kahpeye kitabını alacaktım ya da hiç bilmediğim bu kitabını alacaktım bunu aldık ama ufak bir pişmanlık yaşamış oldum. neyse sözü daha fazla uzatmayacağım. biraz acı bir inceleme ve yorum olacak farkındayım ama okumazsanız çok şey kaybetmezsiniz sadece okuduktan sonra bakış açısı ve fikir edinmiş olursunuz çok merak ederseniz anlatabilirim :)
hoşçakalın.
herkese merhaba
incelemesi hayli gecikmiş harikulade bir kitaba bakacağız şimdi.
içsel muhasebelermin çok yükseldiği bir dönem içerisinde okuduğum ve bana hızır gibi yetişen kitaplar listesinde :) kitabı okurken sanki meşk meclisinde gibi hissettim kendimi. kendi hayat meşgalem bu kadar yoğun olmasaydı belki bir solukta bitirebilirdim ama böyle ara ara okumak kesinlikle daha iyi geldi çünkü hayatıma indirgemek anlamında içselleştirdim.
fasıl fasıl oluşan kitapta her bölümde yaşayarak öğretme anlamında ve uygulanabilirlik açısından tasavvufu çok güzel bir şekilde betimlemiş. arada bahsedilen ve övülen dost meclisi (mevlana hazretleri) insanın tek başına yol katetmekten ziyade bir yoldaşa ihtiyaç duyduğu iyiyden iyiye hissettirlimiş.
bu kitabı incelemek yahut eleştirmek haddimize değil elbette. maksat birinin daha okuyup hayatında bir düzenlemeye gitmesi adına aracı olmak. ilim ve bilim anlamında -benim nezdimde- yüksek mertebeli insanları eleştirmek tuhaf geliyor, neysin ki neyi eleştiriyorsun anlamında.
değerlendirmem bu şekilde bana tesiri olan bir kitap oldu. okunulsa güzel olur. bu son kısmı neden yazdım bilmiyorum:) neyse.
simeranya büyük elçisi.
herkese merhaba
bir ızdırabın insanı ne hale sürüklediğini okuduğumuz bir kitap oldu. şöyle bir durum var ki aşkın insanı bu kadar aciz hale sokması bana her zaman ihtimal dışı gelmiştir. jane eyre'deki platonik kahramanımızın kendini dizgilemiş olduğu hali bunun olabileceği ihtimalini bana vermişti. hoş bu kitaptaki kahramıanımızda elinden geldiğince karşı koymaya çalışsa da pek mümkün olmadığını gördük, sanırım insaın bu hale soktuğunu anlamak mümkün olmayacak-allah yaşatmasın :)-
edebi boyutla değerlednidrecek olursak bir ömrün birkaç safyafa yansıtma anlamında başarı görüyorum. dil anlatım konusunda yalın ve sade. yazarımızın tarzı anlamında romantik ve realist kısımlarda mevcut elbette. natüralistlik anlamında da teğet anlamında mevcut, (doğumhane kısmı bunu epey hissettirdi) genel anlamda okunması kolay bir kitap.
kitabı okurken herhangi bir alıntı paylaşmadım ama şimdi tek bir alıntı paylaşacağım "ölüyor olmam acı verseydi sana, ölemezdim"
zweig kitaplarını okumayı fazla popülerliği olması konusunda okumaktan kaçınıyordum, bir arkadaşımın hediyesi üzerine okudum. iyi de geldi.