Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cer

cer
@skawn
121 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şimdi buradayız işte. İşlediğimiz günahın kefaretini ödüyoruz. Bir adam tarafından kandırılmaya izin vermiş, onun peşine körü körüne takılmış olmamızın kefaretini; başkaldıran insan tanımını unutma, bencillik, öngörüsüzlük, vurdumduymazlık, diktatöre boyun eğme, küçük hırslarımıza kapılma günahlarının kefaretini. Gündelik yaşamımız içinde küçük boyun eğişlerimizden oluşan küçük günahların hikâyesi bu.
Reklam
Öfke ve isyan yüklü bir çığlıktı bu; dünyanın bütün haksızlıklarına, bütün zulümlerine karşı atılmış müthiş bir çığlık.
Çünkü bunalan insanların, yalan bile olsa bir umuda sığınma ihtiyaçları, gerçeği söyleyenlerden nefret etmesine yol açıyor. Aradan bir süre geçip haklı çıksan bile bir şey ifade etmiyor bu. Çünkü o zamana kadar başlangıçtaki koşulları unutmuş oluyorlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ülke yönetmeyi siyasi, etnik ve dini grupları birbirine düşürmek olarak anlayan bir kafası vardı. Bunu yüksek siyaset olarak görüyordu.
Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.
Reklam
İnsanlar Tanrı önünde eşittir ama hayattan zekâları, becerileri, azimleri ve kazanma hırslarına uygun olarak pay alırlar. Bu yüzden mutlak eşitlik yoktur.
Ben derim ki insan son gününde Bir bilânço yapabilmeli ömrüne Büyük bankalar gibi aktif-pasif Aldığından çoksa verdiği rahat Gidebilir ölüme.
İster kavuşma isterse ayrılık Acılarla ödenir aşk.
Gençlerden ölümleri gizlemek gerekirdi Ne diye zehir olsun şimdiden içtikleri! Belli bir yaştan sonra nasıl olsa görür göz Siyah servilikleri. Yalnız aşk olmalıydı onların Acı diye bildikleri, Nasıl olsa yaşlanınca Aşkın da hiçlikleri.
Hayatımızda ne trafik sıkışıklığı vardı, ne bürokrasi, ne vergi, ne form doldurma, ne banka... Sabah ayağımıza geçirdiğimiz eski bir şortla evden çıkıyor, arkadaşlarla sohbet ediyor, kahve içiyor, bazen denize giriyor, bazen balk tutuyor, ağır ağır akan bir su gibi acele etmeden yaşayıp gidiyorduk.
benim hayaller
Reklam
Ah unutulmuşluk, terk edilmişlik... Ah yalnızlık! Meğer ne değerli kavramlarmış bunlar. O dingin hayatlarımız için ne kadar gerekliymiş.
Ne gitmek geçebilir aklımdan Ne de git demek. Ben eli kolu bağlı Ağzı dili bağlı Yaşa yorum Sevin emi yorum.
Aşklar arada, Tanrı’nın büyük bağışı Ferhat’lar, Kerem’ler çöllerde, odalarda Bir anlamı var elbet Boşuna mı yanmışlardı.
Belli mi yarına çıkacağımız Nerde kaldı sonraki baharlar Der de gene şaşmaz bildiğinden Şu eğreti yerde nice insanlar.
Gözünüzde büyüttüğünüz şeyler İlerde güleceksiniz! İçindeyken Anlaşılmaz gençliğin geçtiği.
608 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.