Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıla

Sıla
@slaaslantas
Öğrenci
İstanbul
33 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
"Batı toplumunda da yalnızlıktan kurtulmanın en yaygın yolu toplumla bütünleşmektir. Bu bireyin kendisini adadığı bir bütünleşmedir, amaç ise sürüye ait olmaktır. Ben de diğerleri gibi olursam, eğer beni onlardan ayıran duygularım ve düşüncelerim olmazsa, alışkanlıklarım, giysilerim ve fikirlerimle topluma uyarsam, o zaman kurtuldum demektir.-yalnızlığın korku uyandıran durumundan kurtuldum demektir-"
Reklam
"Sevgiye derin bir özlem duyarken, diğer şeyleri daha fazla önemseriz: Başarı, saygınlık, para ve güç. Sahip olduğumuz tüm enerjiyi bunları elde etmek için kullanır, sevmeyi öğrenmek içinse neredeyse hiç çaba harcamayız." Acaba bu davranışımız, para kazandıran ya da saygınlığımızı artıran şeylerin öğrenilmeye değer sayılmasından, "sadece" ruhumuzu besleyen, ama günümüz ölçülerine göre kazanç sağlamayan sevgi uğruna gereğinden fazla çaba harcamanın bir lüks olarak görülmesinden mi kaynaklanmaktadır?
"Çocuklarımıza duygularını ifade etme ve onları ürküten bir deneyimden sonra neler olup bittiğini hatırlama imkanı tanımazsak, onların örtük anıları parçalara ayrılıp dağılmış durumda kalır ve onlar da yaşadıklarına bir türlü anlam veremezler. Ama eğer onlara geçmişlerini şimdiki zamanla entegre etmelerinde yardımcı olursak, içlerinde olup bitenleri daha iyi anlayabilirler, düşüncelerine ve davranışlarına hakim olabilirler. Çocuğunuzda bu tür bir bellek entegrasyonunu ne kadar çok gerçekleştirirseniz, onların şimdiki zamanda olan bitene, aslında geçmişteki tepkilerinin artıkları olan mantıksız tepkiler gösterdiğini daha nadir olarak görürsünüz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Beyin, sürekli olarak kendisini gelecek için hazırlar ama bunu yaparken hep daha önceki olaylara dayanır. Anılar bizim şimdiki algılarımıza şekil verir ve bundan sonra ne olacağı konusunda bir beklenti içine girmemize neden olur. Şimdiki anımız ve geleceğimiz kesinlikle geçmişimiz tarafından şekillendirilmektedir. Ve bu da beynin içinde oluşan çağrışımlar vasıtasıyla gerçekleşmektedir."
Bir çocuk üzgün olduğu vakit, onun sağ beyninin duygusal ihtiyaçlarına yanıt vermezsek, mantık da genellikle işe yaramayacaktır.
Reklam
"Nefret ve intikam duyguları bağışlanmayla sonlanmıştı. Karmakarışık duygularını yoklarken, eline diken battıkca bir benlik kavramı geliştirmişti. Nefret edebilir ve sevebilirdi. Ayıplayabilir ve mazur görebilirdi. Duyguların değişebildiğini, dönüşebildiğini yaşayarak öğrenmişti."
"Bence psikoterapinin terapötik değeri, çocuğun kendisini yeterli ve sorumlu bir kişi olarak hissettiği bir ilişki içinde, ona iki temel gerçeğin öğretilebilmesinde saklıdır. Bu iki temel gerçek; başkalarının bir insanın iç dünyasını insanın kendisi kadar bilemeyeceği ve sorumluluk duygusuyla birlikte yaşanan özgürlüğün ancak insanın kendi içinde büyüyüp gelişeceğidir."
"Dünyasıyla baş edebilmek için güçlenmesi gerekiyordu. Bu güç onun içinden gelmeliydi ve dünya ile olduğu haliyle baş edebildiğini bizzat deneyimlemeliydi. Dibs için anlamlı olan tüm değişiklikler onun içinden gelmeliydi. Dışarıdaki dünyanın yenilenmesini bekleyemezdik."
"..Gereksiz ıstırap kahramanlık değil, mazoşizmdir... İnsan, ıstırabına neden olan durumu değiştiremiyorsa bile ona karşı tutumunu belirleyebilir."
Şimdi özgür kaldıklarına göre, bu özgürlüğü fütursuzca ve saygısızca kullanabileceklerini düşünüyorlardı. Onlar için değişen tek şey artık ezilen değil, ezen olmalarıydı. Zor kullanımın ve adaletsizliğin nesnesi değil, uygulayıcısı oldular. Davranışlarnı, kendi korkunç deneyimlerine dayanarak gerekçelendirdiler.
Reklam
"Yaşadığın hiçbir güç deneyimlerini senden alamaz"
Sadece deneyimlerimiz değil, ayrıca yaptıklarımız, sahip olduğumuz büyük düşünceler ve çektiklerimiz kaybolmadı. Geçmişte kalsa da onları var ettik. Var olmuş olmak da bir tür varlıktır, belki de en kesin biçimi.
Biz hepimiz, bir zamanlar "birisiydik" veya kendimizi öyle sanıyorduk. Şimdi ise bize tamamen hiçmişiz gibi davranılıyordu.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.