Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

seNa

Dede dedi ki: -Peregrini, dostum, Tevfik kağıt parçalarını yaşatırken fikrin maddeye ne kadar hakim olduğunu düşündün mü? Fikir gidince insan da kağıt gibi cansız, manasız oluyor. Bu akşam İsa'nın şu sözlerini hatırladım: "Allah ölülerin değil, dirilerin Allah'ı!"
Reklam
Dil, din, millet bunlar insanların ruh ikliminden başka bir şey değildir.
İyi kurulmuş bir devlet makinesinde hiçbir insanın avunmaya ihtiyacı olmaz. Âciz, hayalî, bilhassa düşman ruhları Vehbi Dede gibi sırrîlerin muzur felsefesi yaratır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Varlığın "niçin" ve "neden"lerini ben de çok öğrenmek isterdim, Sinyor. Fakat onu hiçbir vakit bir "kül" halinde bir tek şekil halinde görmedim. Bu muazzam gösteri bir an durmuyor, daima değişiyor, değişiyor.
cennette ünlü bir melek olmayı, fikir hürriyeti namına feda edenin şerefine
Peregrini diyordu ki: - İnsanı ilk defa ilim ağacının meyvesini yemeye sevk eden Şeytan değil mi? O olmasa, insan sadece yiyen, içen, iki ayak üstünde dolaşan bir mahlûktan ibaret kalırdı. Öğrenme isteği her bilginin anahtarı; bu anahtarın ilk sahibi ve bize ilk bu anahtarı veren de Şeytan'dır. ..Hiç olmazsa Şeytan'ın cesaretini tasdik et, Dede Efendi. Fikir cesaretinin piri odur. Yaradan'ın kızgınlığına ilk baş kaldıran, cennetin nimetlerinden, bolluğundan atılmayı ilk göze alan hep odur. Yeryüzüne ilk ateşi, gökten çalıp getiren Promete'den tut da bütün filozofların, bütün büyük ihtilalcilerin, hatta benim gibi kilisesine direnen adî bir adamın bile piri odur.
Reklam
- Devleti çeviren çarklar sakat; toplum hayatı çürümüş, kadınlarımız... Annesi sözünü kesti: - Kadınlara neden bidüziye hücum ediyorsun? - Niçin etmeyeyim? Sade zevke, çocuk doğurmaya mahsus birer âlet... Hangisine insan diyebiliriz? Zincirleri altın bile olsa, kendileri birer esir!...
-Hanımefendi, babam ölürse sahiden cehenneme gider mi? -Niçin gitsin yavrum, kimseye ziyanı dokunmadı ki... Amma bilinmez, Allah'ın hikmetine akıl ermiyor; bu yaşa geldim bizden ne istediğine daha akıl erdiremedim...
Vehbi Dede, kâinatı anlayan ve seven gülümseme ile bakıyor, hayatı ilâhî bir şaka gibi görüyordu.
Nefsini korumak için etraflarının rengini alan kuşlar ve böcekler gibi o da yüzünü, tavrını ve sesini, gülmeyen, eğlenmeyen sıkıntılı ifadesine uydurmuştu.
Kız, cehennemden korktu fakat imamın kesinlikle tanımladığı cenneti de pek çekici bulmadı.
Reklam
Herhangi bir düşünce okulundan olmamak, herhangi bir inançlar kümesini, özellikle sistemleri yetersiz görmek, sığlığını, bilgiçliğini, yaşamdan yoksunluğunu ileri sürerek gelenekçi felsefeyi açıkça küçümsemek -işte varoluşçuların çıkış noktası.
Aynı yıl Tevfik, birbiri ardınca dayısını ve anasını kaybetti. Birinden dükkan, ev ve arkasındaki bostanımsı bahçe kaldı. Ötekinden yüreğine bir türlü dolmayan bir boşluk, bir hüzün yerleşti.
73 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.