Peregrini diyordu ki:
- İnsanı ilk defa ilim ağacının meyvesini yemeye sevk eden Şeytan değil mi? O olmasa, insan sadece yiyen, içen, iki ayak üstünde dolaşan bir mahlûktan ibaret kalırdı. Öğrenme isteği her bilginin anahtarı; bu anahtarın ilk sahibi ve bize ilk bu anahtarı veren de Şeytan'dır.
..Hiç olmazsa Şeytan'ın cesaretini tasdik et, Dede Efendi. Fikir cesaretinin piri odur. Yaradan'ın kızgınlığına ilk baş kaldıran, cennetin nimetlerinden, bolluğundan atılmayı ilk göze alan hep odur. Yeryüzüne ilk ateşi, gökten çalıp getiren Promete'den tut da bütün filozofların, bütün büyük ihtilalcilerin, hatta benim gibi kilisesine direnen adî bir adamın bile piri odur.
aslolan yalanların karşı konulamayacak kadar iyi olması değil, gerçeklerin kabul edilemeyecek kadar kötü olmasıdır sözü gibi. sanki her kitap belli yerlerde kesişiyor, çarpışıyor iki köşeden geçen insanlar gibi. Ben de buna bilinç diyorum belki de. bilincim