Güzel bir Hint masalı ;
Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür ve ona der ki; “Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardim edemem."
Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor;
"İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor...
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."
ilgililik sorumluluğa doğru alır götürür bizi. Ee, kötü mü bu da? İnsanın, bugün insanlığını hissedebilmesi, ancak sorumluluk alanını elden geldiğince genişletmesiyle mümkündür diyorum, yanlış mı bu düşüncem?
Kendi yaşamından sorumluluk alan biri yapmış olduğu seçimlerin altında yatan değerleri özümsemiştir. Onun için önemli olan başkasının gözüne girmek değil, kendi gözünde saygısını kaybetmemektir.
100. O hâlde, ey Müslüman! İnsanın iradesine ve sorumluluk duygusuna seslenerek de ki: "Ey insan; kötü ve zararlı şeylerle iyi ve faydalı şeyler asla bir olmaz, kötü olanların bir çoğu senin hoşuna gitse bile! Örneğin, zehirli mantar güzel görünümlü ve lezzetli, fakat aynı zamanda öldürücüdür. Demek ki, her hoşuna giden şey mutlaka faydalı ve helâl olmadığı gibi, her hoşlanmadığın şey zararlı ve haram değildir. Bu yüzden o, her şeyi bilen Yaratıcının rehberliğine muhtaçtır.
Öyleyse ey akıl ve sağduyu sahipleri, Allah'tan gelen emirlere sımsıkı sarılarak kötülüklerden titizlikle sakının ki, kurtuluşa erebilesiniz!
📌Çocuklarınıza özel vakit ayırın. Onlarla oyunlar oynayın. Malesef şimdiki ebeveynlerde şu sıkıntıyı görüyorum. "Ben çocuk muyum oyun oynayacakmışım "diyor. Her insanın içinde bir çocuk var. Lütfen çocuk ruhlu olmaktan utanmayın. Çocuğunuzun gelişimi için oyun şart. Hele bu zor süreçte kafasını dağıtmak için oyunlar çok etkili. Sizde
Carl Gustav Jung, analitik psikolojiyi kuran İsviçreli bir psikiyatrist ve psikoterapisttir. Jung, dışa dönüklük ve içe dönüklük kavramlarını önermiş ve geliştirmiştir; arketipler ve kolektif bilinçdışı onun sıklıkla telaffuz ettiği kavramlardır. Çalışmaları psikiyatride ve din, felsefe, arkeoloji, antropoloji, edebiyat ve ilgili alt alanların
Hislerle dolu, farklı hislerde dolu bir kitap. Farklı hissettim nasıl denir bilmiyorum, zaten hislerimi oldum olası anlatamamışımdır. Öte yandan incelemeler hisleri anlatmak için yokturlar, evet kötüyüm inceleme yazmakta. Neden yazmak için bu kadar çabalıyorum bilmiyorum, bilmiyorum neden her şeyde en iyi olmaya çalıştığımı. Belki de bazı şeyleri
Gerçekte, bedeninin tek yağ damlasının senin için yüz bin hemcinsininkinden daha değerli olmasının gerektiği; ve sonunda erdem, sorumluluk, görev denen şeylerin (daha birçok saçmalığın), önyargının bundan kaynaklandığı kanıtlanırsa sana kabul et başka çıkış yolun yoktur, iki kere iki dört eder çünkü.