Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

FAITH

FAITH
@sottovoce
Lisans
ANKARA
30 Mart
599 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığıİbn Hazm El-Endelüsi
7.6/10 · 2.911 okunma
Aşk, şakayla karışık bir sevgiyle başlar, sonunda ciddi bir duruma dönüşür. Öyle çeşitli yönleri ve öyle incelikli yanları vardır ki bunları dile getirmek ve anlatmak mümkün değildir. Aşkın hakikatini kişi ancak yaşayarak kavrar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Samimi dostluk bir anda doğmaz; aşk ateşi gönülde her istediğin zaman yanmaz. O yavaş yavaş gelişir, uzun zaman içinde ve sıkı içtenlik sonucu doğar; böylece sağlam temeller üzerine oturur.
...ama benim de anlayamamaktan içim yanı­yor, sezememekten telef oluyorum. Bunların üstüne cehen­nem ateşine anlayışsızhğım yüzünden fırlatıldığımda kendi­mi suçku, adi, hain hissetmeyeceğim. Bu sebeple ateş belki de bana burada duyduğum ateşin yanında serin gelecek. ...
Reklam
Solmak, kendiliğinden so­luvermek bazen ne güzel, koklanmaktansa unutulmak ne güzel, belki de hiç bilinmemek ne güzel, acaba hazine deni­ len bu mu, olup da, hüküm sürüp de, bilinememek mi?
"Zan gerçekten bir şey ifade etmez," di­yorlar. Evet, etmiyor ama zannetmemek de etmiyor; sadece kötü zanla günaha girilmiyor, kendini de başkalarını da al­datmıyorsun, tamam, bu da bu hale göre iyi de, insana dü­şen bu kadar mı, ben neyi bilebilirim, neyi, tahmin edebili­rim, ne zannedebilirim, bütün bunların yanlış çıkması beni karaya çıkarmıyor da hangi denizin ortasına atıyor? "Ceha­let denizi engindir, ama cahil de bir türlü boğulmaz," diyor­lar. Ne diyeyim, iyi diyorlar da biraz da başka taraftan ko­nuşsalar.
Ne kolaymış bir zendost olmak, uçarı bir gülümseyişle daldan dala konmak, boşluğu ve boşunalığı başkasının dolduramayacağı o boşluğu diğerleri ile hep lehime bir mesafe olarak korumak. Başkaları benim boşluğumu doldurmak için var güçleri ile neleri var neleri yok bana fır­latırken ben ne verildiğinden de, sebeplerden de boşluğum sayesinde uzakta ve bazen uçarı, bazen sıkıntılı gülüşümle başkalarını, olmayan bir ideale varmış akılları ile boşluğuma hayret ve hayranlıkla ama hiç sıkılmadan bakar bırakmak­la vaktimi geçirseydim acaba o halde şimdiki kadar hatıram olur muydu, ayrıca ıstıraba hatıra denir mi?
Ne ka­ dar kolay kendilerini ele veriyorlar, ne kadar kolay dökülü­ veriyorlar, ne kadar hızla akideleşiyorlar, ne kadar gevşekçe tespih gibi çekiliveriyorlar. Ben peki bunca kolaylığın için­ de bu kadar güçlüğü nasıl buldum da onun kendisi oldum?
Şunu anladım, yemin ederim ki anladım, aklı başında insan ömrü boyunca hiç­ bir şekilde, hiçbir konuda ne talebe olmuştur, ne hoca. Akıl, edep, kendine aitlik, başka sulara karışmama, olduğun ha­ le benzeme ve o olma sadece bu şekilde insana geliyor. Ho­ casının da talebesinin de soyu kurumadıkça bu kuruluk ye­ şermez. Bakın bu kadar gübre, bu her yeri saran gübre, bir çiçek açtırmıyor.
Reklam
Kendini kendinden ayırmak, etini sıyırmak ne zormuş, ne bağırtıcıymış, üstelik ne gürültüsüz yapılması gereken­miş, ne yaptığını hiç belli etmeden içinde kendini bırakarak geçilen tünelmiş.
Yaşarken insanın öldüğünü ve ölünce başına gelebilecek­leri kestirmesi çok tuhaf. Hani bazen bir işi yarım yamalak yapar ve iyi sonuç alırsınız da bu hali hiç düşünmeden ko­layca kabullenirsiniz ya da bir yanlışlık olur sizin yerinize bir başkası suçlanır da rahat bir nefes alır, suçlanana önce şöyle diğerlerinin sertliğine karşı hoşgörülü bir
Okumadan beğenmeyin sınav yapacam. :DKitabı okudu
:D
Otuz sene kasap vitrini seyret­miş, lokma yiyememiş kedi gibi, otuz sene dünyayı seyret­tim lokma yiyemeden, artık canım da bir şey istemiyor.
5,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.