Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

sskitablografik

sskitablografik
@sskitablografik
yaralar da acıtmazlarsa asla iyileşemezler
Reklam
Binbir türlü şey saklıyoruz, sadece başkalarından değil, kendimizden de. Çünkü her türlü baskı, çekingenlik ve tabuyla hasta düşmüş bir insanlık tarafından yetiştirildik.
Sayfa 5
zaten bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bu adamların korktuğu tek şey soru. soru sorulmasından ödleri kopuyor. sorgulayanlar ise buna mecbur olduklarını hissederek, kendilerini yok etme pahasına direnişlerini sürdürüyorlar.
insanoğlunun yaşadığı her kötü deneyim çakralarını kapatıyor, bu da negatif bir enerji yayılmasına sebep oluyordu. kötülüğün sebebi buydu işte.
Reklam
"Hayatta attığımız her adım, aldığımız her nefes gibi okumalarımızdan da bir şeyler beklemeliyiz; okumaya birkaç gün harcıyorsak, karşılığında daha zengin bir güce kavuşmak için bunu yapmalı, daha bir bilinçlenmiş olarak yeniden bulabilmek için kendimizi okumalarda yitirmeliyiz. Okuduğumuz her kitap bizim için bir kıvanç, bir güç ya da bir teselli kaynağı oluşturmuyorsa, edebiyat tarihini bilmenin değeri yoktur. Düşünmelere yer vermeyen dalgın okumalar, güzelim bir kırda gözler bağlı yapılan gezintilere benzer. Kendimizi ve günlük yaşamımızı unutmak amacına da yönelik olmamlıdır okumamız, tersine daha bir bilinçlilik ve olgunlukla yaşamımıza sımsıkı sarılabilmek için okumalıyız. Korkak öğrencilerin soğuk öğretmenlere yaklaşması ya da haylaz kişilerin içki şişelerine el atması gibi değil, Alpler'e tırmanan dağcılar, düşman cephaneliğine giren savaşçılar gibi, kaçaklar ve yaşamaya isteksiz kişiler gibi değil, iyi niyetli kimselerin dostlarına koşması gibi yaklaşmalıyız kitaplara."
ama umutsuzluğa kapılmak, ancak para cüzdanını tehlikede gördüğü zaman kahramanlığa kalkan kişinin o küflenmiş korkusundan daha iyidir!
isterse sefalet yolunda olsun, insanın kendi halkıyla, kendisi gibi pek çok kişiyle birlikte yürümesi daha kolay ve hoştur. kendini yaşadığı zamanın ve yaşadığı toplumun sırtına yüklediği "ödevlere" adamak daha kolay ve avutucudur.
katlanmayı öğrenmek güçtür. onu erkeklerden daha sık olarak ve daha güzel biçimde kadınlarda görürsünüz. kadınlardan öğrenin katlanmayı! yaşamın sesi konuştuğu zaman kulak verip dinlemesini öğrenin! yazgının güneşi gölgelerinizle oynaştığında, ortadaki manzarayı seyretmesini öğrenin! yaşam önünde saygıyla eğilmeyi, kendi kendinizin önünde saygıyla eğilmeyi öğrenin! katlanmaktan güç doğar, katlanmaktan sağlık doğar. ...katlanacakları bir şey oldu mu, hemen kaçmaya kalkan çocuklardır. inanın ki, çocukları severim; ama ömür boyu çocuk kalmak isteyenlere de nasıl kanım kaynayabilir?
yazar, kendi ruhuna katlanmaktan kaçıp eyleme sığınanlara sesleniyor.Kitabı okudu
Reklam
ve bir kadın çocuğuyla nasıl özdeşleşir, çocuğunu sever, yeryüzünde ondan daha üstün varlık tanımazsa, siz de yazgınızı sevmeyi ve yeryüzünde yazgınızdan daha iyi bir şey tanımamayı öğrenmelisiniz. yazgı sizin Tanrınız olmalı, sizler kendi Tanrılarınız olmalısınız.
pek az kimse yazgısını tanır. pek az kimse kendi yaşamını yaşar. kendi yaşamınızı yaşamayı öğrenin! kendi yazgınızı tanımayı öğrenin!
kendinizi benim içimde görebilesiniz diye bir ayna gibi geçip karşınıza dikildim.
bir insanın ya da bir ulusun yaşamını ve yaşam kıvancını çoğaltacak katkıların ille de bir başka insan ya da ulustan alınması gerektiği batıl inancından el çekebilsek, daha mutlu olurduk.
çünkü içimizdeki güvensizlikle sanırız ki, ancak başkasının sahip olduğu şey istenip ele geçirilmeye değerdir.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.