İçimde duygu fırtınaları koparan bir kitap oldu. Aslında uzun zamandır bu kitap aklımdaydı ama bir türlü zamanı gelmemişti. Ben çok daha felsefik bir kitap olarak düşünmüştüm başlarken. Ancak okurken kimi zaman güldüğüm, kimi zaman kızdığım, kimi zaman yüreğimin sızladığı ve hatta birkaç kez göz yaşlarına boğulduğum harika bir romandı.
Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dışarıdan bir olaya bağımlıdır. Oysa neşenin nesnesi yoktur. Belirgin olmayan bir nedenle sarar seni, varlığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar.
Yokluğun birilerinin varlığına tesir etmesi gerekir. Etmiyorsa, kimse için önemli olmamışsın, kimsenin hayatında boşluğu hissedilecek bir yer dolduramamışsın demektir bu. Uçsuz bucaksız bir yalnızlığın orta yerinde yaşamışsın demektir.