Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
suvemer
suvemer
@suvemer
67 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kitabın son sayfasında yazan şu cümle ile başlamak istiyorum ...
"Kaybedişlerin ve hayata yeni başlangıçların kitabı"
Nergis, Elif ve Mehmet'in hikâyesi beraberinde , Gülsüm , Yasemin
,İpek ve Evren'in de hikayesi.
Her okur bu sıcacık yaşam hikâyelerinin içinden eminim kendinden bir şey bulacak.
Ben bir çok karakterde kendimden bir şey buldum.
Bazen mükemmel bir babayı , kalbin carpmadığı için kaybeder ; bazen de doğurduğun çocuktan bile korkularından dolayı uzaklaşabilirsin.
Bazen alınganlıklar yaparak sana sonsuza dek beklentiye girmeden yanında olan dostundan uzaklaşır, bazen de onun sana açtığı her kucakla herşeyi unutup bir anda kötü anıları geride bırakabilirsin.
Yine çok sevdiğini sandığın kisiye veda edebilirken , geçmişte veda ettiğine de bir tesadüfle kavuşabilirsin.
Bazen kalbinde büyüttüğün bir çocuğu dünyaya geliş amacının bu olduğunu düşünerek bağrına basar, bir tezgahın arkasında küçücük şeylerle büyük mutluluklar yasarken , hayata küsmüş birini o mutluluğa dahil edersin.
Her karakterden çok etkilendim , hepsinde birşey bulsam da ben en çok Yasemin'e benzettim kendimi. Onun anneliğini anlatışında buldum kendimi.
Sevgisine ve bunu ifade edişine hayran kaldım.
Mehmet gibi bir baba ,Gülsüm gibi bir dost ,
Ve Melisa Kesmez gibi sıcacık öyküleri ile yürek ısıtan yazarlar olmalı insanın hayatında..
Son Tanık
Yugoslavya'nın parçalanması döneminde Nazilerin yaşattığı soykırımdan hiç eksik kalmayan yaşananlar. Esir kampından kurtulmuş bir kız ..
Yaşadığı büyük travmalar sonucu o dönem hatırlamak istemediği tüm kötü gerçekleri hiç yaşanmamış olarak hafızasının ulaşılamayan bir bölümüne kitleyen Carla, eşinin ölümü ile annesinin günlüğüne ulaşır
Geçmişte Bosna 'da esir kampında yaşadıklarını , ailesine yaşatılanları hatırlar , bunun intikamını almanın peşine düşer.
yaşadıklarını hatırlamaya başlar.
Soluksuz ve büyük bir acı içinde okudum. Her satırında Ailesini bulma umudu içimde, Carla'nin yanında aradım ben de onlara bunu yapanları.
Elinize aldığınızda bırakmayacağınızi düşünüyorum.
"Kötülük içimizde yanan iyilik ışığını nasıl yok edebilir.
Nasıl edebilir?
Dünyada küçücük bir mumun ışığını boğmaya yetecek bir karanlık yokken .."
"Hayat bütün o gölgelerden daha büyük ve güçlü. Sevilen hiçbir şey gerçekten kaybolmaz.Ve kötülük kollarını çevremizdeki neye dolarsa dolaşın ,kucaklaması ancak anlık, uçup giden bir şeydir."
İyi okumalar....
#sontanık
Dün elime aldığım gibi bitirdim, kitabı bir okurun sistemin içindeki gençlerin mutlaka okumasını tavsiye etmesi üzerine aldım.
Şili ile ilgili olan yaşanmış ekonomik, politik olayların , hukuki kurulların, tarihinin çok da içinde ve bilgim olmadığı bölümlerini çok da otutturamadım kafamda ,biraz araştırıp tekrar okumam gerekiyor diyerek hızlı geçtim o bölümleri.
Yaşamak istediklerimizin, duygularımızın , özgürlüklerimizin her dönemde bizim seçimimiz olmayan sınavlardaki şıklarla belirlenmiş olması . Bir fikir belirtmek yerine ,kopya çekmek; düşünmek yerine ezberlemek, öğretmek yerine daha çok soru çözmek, soru idmanları ile görmediğin bir sorunun çıkma yüzdesini düşük sayılara indirmek...
Aile yakınlıklarını, evlenmeyi , boşanmayı , diktatörlük altında şekillenen hayatların içine alıyor bizi.
Kitabı açınca, önce bir şaşırdım, bölümlere ayrılmıştı aynı bir sınav gibi. Çoktan seçmeli , boşluk doldurma, cümle sıralama ,hangisi diğerlerinden alakasız ,metin soruları ... Soruları okuyunca anladım ki bir cevap yok. Hemen soru görünce şıklara bakıp doğruyu bulmaya çalıştım , hatta bir doğru olması gerekiyor diye birkaç kez daha sıkları okudum , soruyu okudum .
Cevapların hepsi doğruydu, sana göre , bana göre , ortama göre, hissettiklerine göre...
Bu yaratıcılık kısmı beni çok etkiledi. Sorular , cevaplar da öyle . Sayfa sayfa anlatsaydı bu kadar etkili olmazdı. Şıklı sorulara alışkın olunca , anlamak da daha kolay oldu belki de :)
Bazı sorular da inanılmaz duygulandım, bazı sorular da çok kızdım...
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı , okumaya devam edeceğim.
Okur Takip Önerileri
Sade dil, cesur bir kadın anlatıcı ile güçlü duygular...
Evli bir adama saplantılı bir tutku ile bağlanmış bir kadının duygularınin keşfinin hikayesi..
Yasak bir aşkın nasıl yaşandığınin hikayesi değil , bir kadının duygularınin , yapabileceklerinin , hissedebileceklerinin keşfi...
"Ama ne onunla ne de kendimle ilgili bir kitap yazdım. Ben sadece onun varlığının bana kattığı şeyleri sözcüklere döktüm" , diyor zaten yazar...
"Çocukken benim için lüks , kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. Daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. Şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda , bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir."
Kitaplarını okudukça yazarın belki bir kısmı , belki tamami kendisine ait olan "ben" karakterini tanıyorsunuz..
İçinde doğmuş olduğu coğrafyada çok da kendi bedenini , duygularını tanımayan o Küçük kızin , büyüdükçe sınırlarını , neler yapabileceğini , sevgisini, tutkusunu , bedeni ile zamanin başka bir şeklini keşfine doğru yapmış olduğu yolculuğun içinde buluyor insan birleştirince tüm yazılarını.
Bir çok insanın , özellikle bir kadının yaşamış olduğu duyguları , içe dönüşünü , korkularını , tutkularını her kitabında güçlü ve etkili olarak anlatabilme yeteneğine büyük hayranlık duyuyorum.
Bir kitabıni daha severek okudum .
Yazarın ilk OLAY kitabını okudum. Kendi için yazması , kendi anılarını sade, net ve güç dolu bir kalemle aktarmasından , kadın olmaya yaşadıkları ile bakmasından ve baktirmasindan çok etkilendim. Öyle ki kaniksamis olduğumuz , normallestirilmis olan o kadar çok olay yaşıyorduk ki. Hiç unutmadan , tüm detaylarını hatırlayarak yazması
Her bölümünde kendimden bir parça bulduğum nasihat, tavsiye , yol gösterici bir başucu kitabı
...Yazarı Paulo Coelho , hedef tüm kitapları ...
Ve kitaptan...
Haçlıların Kudüs'ü almasından bir gün önce halkın çoğunluğu yenileceklerini bilmelerine rağmen şehirde kalmayı tercih eder. O akşam , kadınlı erkekli her yaştan bir grup Kıpti isimli
·
Puan vermedi
Yazarın okuduğum ilk kitabı..
Yazarın da en çok okunan Latin yazarlardan biri konumuna getiren kitabı.
ikinci kez okumamda daha net farkına vardım aslında.
Kitap, gördüğü bir rüya üzerine yola çıkan Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı hikayesini anlatıyor.
Santiago Mısır piramitleri'nin eteklerinde hazine bulacağıni rüyasında görür, bunun üzerine yolculuğa çıkar.
Bu yolculuk fiziksel bir hazine yolculuğuna çıkmaktan ziyade Santiago'nun hayat menkıbesime yaklasisinin kutsallığıni anlatıyor her aşamasında.
Yol boyu öğrendikleri ve bize de öğrettiği o kadar güzel yetkinlikler ve düşünceler var ki çobanın.
Yolun sonunda siz de artık onunla beraber ulaşıyorsunuz hazineye .
Okumayanlarin hemen okumasıni tavsiye ediyorum
Veronika , güzel, başarılı , sorunsuz bir ailesi olan ,renkli bir hayatı olan bir kiz.Hayatin monotonlugunun vermiş olduğu , bir şeylerin eksik olduğu hissi ile başarısız bir intihar girişimi yaşamasına neden oluyor.
Bir akıl hastanesinde kısa bir ömrü kaldığını bilerek yaşarken , başka hayatların içine de dahil oluyor, boylece kendini bulmaya çalışırken , yaşamın anlamıni da kendince bulmaya çalışıyor.
Coelho'nun kitaplarında kişinin kendisinden bir şeyler bulması, dilinin sade ve akıcı olması , ayırım olmaması belki de herkese ulaşmasını sağlıyor.
Uzun süren kuraklık , kıtlık , susuzluk ,açlık yüzünden yaşlı ihtiyar ve köpeği dışında tüm köylüler evlerini kapatıp , kuraklık olmayan yerleri aramak için köylerinden ayrılırlar.
İhtiyar, bahçesinde çıkan bir mısır tanesinin filizlenmesinden dolayı onu bırakamaz. Böylece bir umut etrafında yaşama mücadelesini kör köpeği ile birlikte vermeye başlar.
Bu süreçte yaşadıkları , hissettikleri yoğun ve derin duyguları sizin de hissetmenizi sağlıyor.
Umut...
Fedakarlik....
Dostluk....
Başarı...
Kısa ama çok derin bir kıtap .İlk defa bir Çin yazarı okudum ve çok beğendim .
Bir tren yolculuğu yaşayan 3 karakter. Kitabın baş kahramanı aslında burada arka planda. Bu ilk kitapta daha çok Şebnem 'in etkisinde kalanlar anlatılıyor.
Ersin, Selda ve Bünyamin...
Birbirlerinden farklı 3 insan ortak noktaları bir fotoğraf. İşte bu fotoğraf ile karakterler Şebnem'in yaşanmışlıklarına olan gizli bir hayranlık ile kendi hayatlarını sorguluyorlar.
Ersin, hiç bir zaman sevdiğinin, sevdiklerinin, istediklerinin peşinde annesinin etkisinden kurtulmayı başaramadığı için yaşayamanın, Selda, iş hayatında güçlü bir karakter olmasına rağmen aşk hayatında istediklerini dile getirememenin, Bünyamin çok sevdiği karısına güvenmeyi bir türlü becerememenin vermiş olduğu içsel hesaplaşma.
Yarım kalan aşklar var sonra ki ben bu kısımlarda çok daha fazla etkilendim.
Kitabın devamı olan Yeşil Peri Gecesinde Bünyamin hiç yoktu, acaba Osman'da bir devam var mı merak içindeyim. Bana özellikle Bünyamin'in hikayesi yarım kaldı gibi geldi.
Bir kaza, düşen bir kaya ile karanlığın derinliklerine sürüklenmiş hayatlar..
Baba eksik kalmış bedeninin mutsuzluğunu; sucuk kokuları içinde bir evin içki masasında teselli ederken, henüz ilkokul 4.sınıfta olan çok ama çok güzel küçük bir kız hayatın dibine doğru inmekte.
Ne babaannesi, ne kuzenleri, ne arkadaşlarının arasında bir
Kitap 8 yaş üstü çocukların rahatlıkla okuyup seveceği bir kitap.
Kitabın resimleri ve yazıları çocuklar için oldukça iç rahatlatıcı bir şekilde tasarlanmış, bu kısım okumayı sevdirmek için bence çok önemli... Maalesef çocuklar bazen kitabın içeriğine bile girmeden ürküp bırakıyorlar bazı yazı şekillerinden.
Kitapta bir değil birden çok konu öne çıkıyor, mutlaka size dokunuyor bir alanda bu yönüyle
Bir çocuğun gözünden bakıyor yazar ölüme. Onda ne hisler uyandırdığı, bununla başa çıkmak isteği.
Bu duygular ile mücadele ederken birden karşısına çıkan bir arkadaş ve birlikte birbirlerine kattıkları ile ikisinin de hayatının zor anlarının kolaylaşmaya başlaması ile verilen sıcacık bağlar
Yine çok da yabancı olmadığımız istediğimiz hayal ettiğimiz şeylere ulaşabilmek için geçilmesi gereken aslında çok da gereksiz ve gerçek ölçüt olmayan sınavlar.. Her yerde önümüze çıkan bu aşılması gerçekten bazen mucizelere bağlı olan sınavlar. Yeteneklerin göz ardı edildiği standart sınav sistemine karşı yapılan mücadele...
Pes etmemek, mücadele etmek...Azim ve istekle elde edilen mutlu son.
Biz kitabı çok beğendik, hatta mektup kısmında da biraz duygulandık.
Duygu hissettirmeden okunan kitap ne kadar etkili olabilir ki?
Güzel bir dille yazılmış , etkili bir çocuk kitabı...
Serinin iki kitabı daha var, hemen onları da okumak istiyoruz...
8 öykü, 8 hayat... Aynı denize bakmış, aynı yoldan geçmiş, aynı apartmanın merdivenlerinden çıkmış, aynı fabrikadan ekmek yemiş, aynı caminin avlusundaki şadırvandan su içmiş birbirine yabancı 8 insanın öyküsü.
Mevsim yaz... Körfez kasabasında yaşanan bir deprem ve arkasından gelen sarı toz bulutunun içinde kalmış duygular.,
Farklı gibi görünen bu olayların belki de okudukça ilişkilendirilmesinin; sıcak, sade bir dille aktarılması daha da etkileyici kılmış öyküleri..
Çok ama çok severek okudum öykülerin her birini. Her biri bir sızı oldu yaktı içimi. Analığına yaranamayan Şengül'ü aradım sokaklarda, Özlem ile hediye paketlerini çiş kokulu apartmanın sallanan merdivenlerinden çıkardım, Turna'yı seyrettim sabaha kadar oturup dede ile, Özkanla gece nöbet tuttum....
Benim adım Marcus. En sevdiğim renk kahverengi.
Çünkü çamur kahverengi ve ben çamuru çok ama çok seviyorum.
En sevdiğim şey ise diğer solucanlar.
Hobim toprakta delik açmak. Karmaşık yeraltı tünelleri kazmaya bayılıyorum.
Ama tüm bunlar Laurence'la tanışana kadardı....
Marcus bir gün uyuya kalır ve kendini kabarık tüylü, şişman, tavuğa
İstediğiniz özellikte bir arkadaş bulmak için neler yaparsınız?
Mesela bir liste hazırlar mısınız, Hedwige gibi.
Evet bu sıcacık öyküdeki kahramanımız Hedwige...
Hedwige'in ailesi , yılardır hayalleri olan Paris'ten kırsal bir kasabaya taşınır. Ama Hedwige için bu hiç de hoş olmayan bir durumdur. Kimseyi tanımadığı bir okula dönemin ortasında taşınmak oldukça zor bir durumdur, okulun ilk gününde de kimse ilgilenmezse herşey daha da kötüdür.
Hedwige bir arkadaşta olmasını istediği özellikler için bir liste hazırlar.
*Ketçap mısın , mayonez mi?
*Dedikoduyu sever misin?
*Arkadaşının başarılı olması seni mutlu eder mi?
.....
Hedwige tüm okuldaki herkese bu soru listesini sorar, ama istediği özellikte bir arkadaş bulamaz.
Ama öyle bir an gelir ki işte o da kitapta...
Oldukça duygusal, sıcak bir kitap..
2.sınıf ve üzeri çocuklar için sıcacık 1 saatte bitirilecek bir kitap...
