Şûle-rîz ettin yine evvelce yanmış gönlümü
Mecrûh-î nev eyledin gûya kapanmış gönlümü
Çeşminin bilmem nasıl te'sir sihr-âmizi var
Aşka mecbur etti sevdadan usanmış gönlümü.
Yanmış gönlümü sen bir daha yaktın
Şûle-rîz ettin alevlendirdin.
Mecrûh-î Nev eyledin güya kapanmış gönlümü
Gönlümün yarası kapanmış biliyordum ben.
Sen onu tekrar yaraladın.
Bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin der gibi.
Çeşminin bilmem nasıl te'sir sihr-âmizi var
Gözlerinin bilmem nasıl büyüleyici etkisi var ki
Aşka mecbur etti sevdadan usanmış gönlümü
Ben çoktan el yumuştum
Vazgeçmiştim aşktan sevdadan ama...
Yine sen beni mecbur ettin...
Madem ki içinde bulunduğun yer,konuştuğun kimse sana feyz vermiyor;terk e mani olan ne ?
Ölüme ağlama.Kalbe bak.Hata ve isyan ile pişman,ibadet ve taat ile neşveli değilsen zaten ölüsün.
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım,susuz kaldım,
Hatun,karanlıktı gece,
Can garip,can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim,kelepçede,
Tütünsüz,uykusuz kaldım,
Terketmedi Sevda’n beni...
Neredesiniz ey zamandan büyük zamanlar
Siliniyor bir bir belleğin harfleri
Bir unutma masalıymış dünya denilen avaz
Başka beden buluyor sonsuzluk kendine.
Zamanın evi,dünyanın elifi
Kaç kere söyledim bunu sana:
İnsan yaşıyorken sever kendini
İnsan yaşıyorken öldürür.*