"Ey farkında olmayarak zevale ve son bulmaya mahkûm olan şu dünyanın oyalayıcı yanlarına aldanan kişi! Göçüp gideceğin yer hakkında kafa yormaktan vazgeçerek aklını varacağın yere yönelt. Çünkü cehennemin herkesin varacağı bir yer olduğu sana bildirilmiştir.
Nitekim Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Her biriniz oraya (cehenneme) mutlaka varırsınız. Bu Rabbinin kesin karara bağlanmış bir hükmüdür. Sonda takva sahiplerini kurtarırız da zalimleri orada dizüstü bekletiriz."
(Meryem suresi, 19:71-72)
Buna göre senin cehenneme varacağın kesin olmasına rağmen geri çıkacağın şüphelidir. O hâlde oraya girmenin korkunçluğunu kalbinde duy ki, belki oradan kurtulup çıkmak için şimdiden tedbir alırsın."
Bâbür, topun yıkıcı bir güce sahip olduğu kadar çeşitli sınırlamalarının da olduğunun farkındaydı. Toplar, bir nehirden geçerken ya da bir kale kuşatırken karşı tarafa korku veren, uzun menzilli bir koruma ateşi sağlıyordu. Ancak tepeden aşağı ateşleme gibi ideal koşullar dışında büyük şehir surlarında gedik açmada güçsüz kalıyorlardı. Çatlamaya karşı tedbir olarak atışlar arasında namluları uzun bir süre soğutmak gerekiyordu. Bu yüzden günde on altı top atışı iyi bir rakamdi. Top, ayrıca, tehlikeli ve güvenilmezdi. Bâbür yeni dökülmüş bir topu test ederken şunları kaydetmişti: "Uzak bir yere atış yapmasına rağmen top paramparça oldu ve parçalardan biri insanların üzerine düştü. Sekiz kişi öldü." Osmanlı top uzmanları Hindistan'da metal döküm bilimini deneysel metotlarla geliştirdiler ve büyük kayalar veya pahalı metal top gülleleri atabilen daha büyük toplar yaptılar. Ancak her ne kadar namlu ve barut haznesi şeklinde iki parça halinde dökülüyor ve filler tarafından çekiliyorsa da, giderek ağırlaşan bu topları bir yerden başka bir yere nakletmek son derece güç bir hale geldi. Bâbür, "savaş arabaları ve topçular zorlanmadan geçebilsinler diye" ormanları keserek yolları genişletmek zorunda kaldı.
Yoksulluk Korkusunu Gösteren Altı Belirti 1. KAYITSIZLIK: Hırs eksikliği, yoksulluğa tahammül etme eğilimi, hayatın verdiği her şeyi itirazsız kabul etme; zihinsel ve fiziksel tembellik, inisiyatif, heves ve kendini kontrol noksanlığı.
2. KARARSIZLIK: Düşünmeyi başkalarına bırakma alışkanlığı, “tereddütte kalmak.”
3. ŞÜPHE: Genellikle kişinin
Biz farkına varmasak da her fırtınayı hazırlayan tabiat şartları mutlaka önceden birikmiştir. Fırtına bir sonuçtur. Akıl, fırtına toplanırken onu görmek ve tedbir almak için bize verilmiş bir armağandır.