Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Zor kasalar ve kolay kasalar vardır, ama açılması olanaksız diye bir şey yoktur.”
"Orta ümmet" olarak kendisini dünya coğrafyasının orta kuşağında gören İslâm dünyası, Doğu'ya da Batı'ya da eşit mesafedeydi. Batı onun için hep cevap verilmesi, tepki gösterilmesi, mücadele edilmesi gereken bir öteki değildi. 1300 yılında İsfahan'da yaşayan bir müslüman âlimin mekân algısı açısından Çin neyse, Fransa da oydu. Kur'an'ın "ne doğu, ne batı" (Nûr 24/35) diye tasvir ettiği evrensel hakikat tasavvuru, Doğu ve Batı kalıplarını aşan bir niteliğe sahiptir. Bu mânada İslâm toplumları kendilerini hiçbir zaman "doğuda" ya da "doğulu" addetmediler. "Doğu", ancak Asya'nın küçük bir uzantısı olan Avrupa'nın kendisini "Batı" olarak tanımlanmasından sonra ortaya çıkan bir tanımdır. Sizce, insanlık tarihinin merkezinde yer alan coğrafyaya bugün neden "Ortadoğu" diyoruz? Japonya, hangi coğrafî tasnife göre "Uzakdoğu" kabul ediliyor? Tersinden düşünecek olursak meselâ Amerika'ya niçin "Uzakbatı" demiyoruz?
Sayfa 15 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 9. Basım (Mayıs, 2017)
Reklam
“Irak ve Suriye’deki insanlık dışı durum tıpkı Gazze’de olduğu gibi korkunçtur. Ama bunlarla İsrail vahşeti arasında çok önemli bir fark vardır. İlk ikisi dünyada barbarca ve insanlık dışı olarak tanımlanıyor. Oysa İsrail’in yaptıkları hâlâ bir tepki yaratmıyor.”
Sayfa 128
Şems-i Tebrizi de kendisini Kimya Hatun'a kaptırmıştı, onsuz olamıyordu. Eflaki'nin anlattığına göre: Bir gün gene Kimya Hatun Şems'i terk etmişti. Şems'in canı sıkkındı. Mevlana Şems'i teselli etmek, can sıkıntısını gidermek amacıyla onun hücresine gider. Kapıyı aralayınca Şems ile Kimya Hatun'un sevişmekte olduğunu görür ve hemen kapıyı çeker, geri döner. Bir zaman geçdikten sonra tekrar Şems'in hücresine gider, içeri girince Şems'in yalnız oturduğunu görür ve Şems'e sorar: "Ustad az önce geldim, Kimya Hatun ile aşk-bazi (Aşk oyunu) halindeydiniz. Kimya Hatun nerede?" Diye sorar. Şems de ona: "O senin gördüğün Cenab-ı Allah idi. Cenab-ı Allah'ın ne kadar sevgili bir kuluyum ki, Kimya Hatun suretinde bana geldi. Onunla ask-bazi halindeydik" der Şems, Allah'ın Kimya Hatun suretinde kendisine geldiğini söylemekle Kimya Hatun'u onore etmeye çalıştığını düşünüyorum. Şems-i Tebrizi'nin bu sözleri onun Mecusi inanıştan kaynaklanan Hulûliye akidesine sahip bulunduğunu göstermektedir. O bu açıklaması ile Allah'ın Kimya Hatun'a hulül etmiş olduğunu ifade etmiştir. Onun bu Hulúliye akidesinin de Konya'da ona karşı bir tepki uyandırdığı muhakkaktır. O bu inancıyla Mevlânâ üzerinde derin bir etki yaratmıştır ve Mevlana'yı şiir dünyasına çekmiştir. Bilindiği gibi Hulüli düşünceler kişinin hayal ve his dünyasını zenginleştirir ve renklendirir. Bu duygu ve düşünceye sahip olan âşık sevgilisinin değişik görünümleri ile tanışır. İşte Şems, Mevlâna'yı böylesine renkli ve cazibeli bir dünya ile tanıştırmıştır.
Psikoloji ve bundan ayrı olarak psikoterapi dediğimiz şey, otomatikleşmiş tepki ve davranışlarımızın farkına varma üzerine kurulu. "İyileşme", ancak bu otomatik davranışın işleyişini fark ederek ve onu artık otomatik olmaktan çıkararak mümkün. Yani iyileşme, ön beynimizi kullanarak gerçekleşiyor. Bilinçdışımızdakini bilinçli hale getirerek.
Bebekler dokunulmayı, sallanmayı, kucakta tutulmayı otomatik olarak rahatlatıcı ve mutluluk verici bulur. Eğer iyi bir şekilde bakılırlarsa, acıktıklarında veya korktuklarında tutarlı olarak biri gelip onları doyurarak sakinleştirdiğinde hissettikleri rahatlık ve mutluluk insan ilişkileri ile ilişkilendirilir. Dolayısıyla, yukarıda tanımlandığı
Reklam
Enerji, ahlaki bir talepte bulunmaz ve sizi yargılamaz. Enerji, yaydığınız etkilerden hareketle sürekli olarak tepki verir.
“Önemli olan başınıza ne geldiği değil, ona nasıl tepki verdiğinizdir.” Epiktetos.
Sayfa 185 - domingoKitabı okuyor
Düzenli ağırlık antrenmanına tepki veren vücut kasları gibi, beynin bölgeleri de kullanıldıkça duruma uyum sağlıyor ve kullanılmadıklarında köreliyorlar.
" 'Kötüler cezalarını bulur.' diye tepki vermemek sadece onların kötülüklerini artırmalarına neden olur. Sadece ilahî adalete bırakmamak gerek."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.