Şehir yaşamının serpilmesinin ardında, Avrupa tarihini diğer kıtalarınkinden farklı kılan bir gerçek yatar. Ne antik dünyanın herhangi bir yerinde -belki klasik Yunanistan hariç- ne de Asya veya Kolomb öncesi Amerika'daki şehir yaşamı Avrupa'da sergilediği bağımsızlık, siyasi tesir ve ekonomik dinamizme gösteremedi. Bunun başlıca nedeni, yaptıkları fetihler sonucu zenginlikleri kemiren "asalak imparatorlukların" bulunmayışıydı. Avrupa'nın kalıcı siyasi parçalanmışlığı, hükümdarları rakipleriyle çekişirken ihtiyaç duydukları altın yumurtayı yumurtlayan kaza karşı daha dikkatli davranmaya zorluyordu.
Her gece yatmadan okuduğum
bir kitap olmanı isterdim
kırardım ışıkları söndürmeden
yarım kalan sayfanın ucunu
ki sen buna tenim kırışıyor
yaşlanıyorum derdin
Bir kez olsun çıkmazken ağzından
seni sevdiğimi
her gün söylememi yadırgama
bil ki bu şehirde
iskelenin verilmesini
beklemeden atlarım vapurlara
Son karesi gibi Red Kit'in
batan güneşe doğru
sürerken atımı
gitme kal demeni bekliyorum
ama yalnızca
rüzgar çekiştiriyor atkımı