SPOILER, SPOILER, SPOILER!!!
Öncelikle David'in ölmesi çok saçmaydı. Leigh gerçekten zalim yazar. Karanlıklar Efendisi'nden çok fazla hoşnut olmasam da savaşta gölgelerini çağırdığında bir sempati besledim. Hele ki Zoya'nın Juris formuyla savaşın yönünü değiştirmesi inanılmaz bir sahneydi. Khergudların savaşa katılması, Nikolai'ın iblisi serbest bırakması falan efsaneydi. Savaş sahnesinde içim bi' kıpır kıpır oluyordu bi' yas tutuyordu.Hanne'nin Rasmus kılığına girmesi, Os Kervo'ya gidip barış antlaşması yapması mü-kem-mel-di. Gerçekten Leigh bu işi yapıyorsun dedim. Hanne ile Nina çok güzel anlaşıyorlar, çok tatlılardı ama Matthias ile daha çok yakıştırıyordum. Ama Fjerda'nın Nina ve Hanne tarafından yönetilmesi çok hoştu. Kitabın en sevdiğim kısmı bütün Grisha evreninin toplanmasıydı. Alina, Malyen, Genya, Karanlıklar Efendisi, Jesper, Wylan, İnej ve tabii her zerresine düştüğüm KAZ. (Kaz sevgim sorgulanamaz) Kitabın sonu çok güzeldi. Kitabın sonunda Zoyalai shipim gerçek oldu, çok mutluyum.ARTIK RAVKA'YI KRAL NİKOLAİ VE KRALİÇE ZOYA YÖNETİYOR. Karanlıklar Efendisi'nin iki sınır arasında yaşaması kararı bence gayet yerindeydi onca yaptığından sonra. Kitabın içinde çok fazla yazım hatası vardı. Evet kısaca yorumum böyleydi ve tüm Grisha evrenindeki en güzel kitaptı diyebilirim. Sahte Krallık da bundan sonra geliyor. Dediğim gibi Leigh işini yapıyor kesinlikle bir şans verin yoksa mükemmel ötesi bir seriyi kaçırırsınız.