Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SİZCE...
Nefes alıp veriyorken sevmek, sevilmek, anlaşılmak, sarılmak... istiyorum. Bir gün nefesimin adımları bittikten sonra ben toprak altında uyurken, toprağın üstünde sarf edilen her bir harf, kelime sadece israftan ibaret olacaktır. İyi şiirler yazar, okurdu, herkesin yardımına koşardı, eğilmedi bükülmedi... Bütün bunlar sadece pişmanlığınızın reçetesi olacaktır. Ben hayattayken yaşamak istiyorum. (Alıntı)
"Dünyada iki gram altın için iki ton toprak elenir. Ahirette de böyledir. Niyet altın gibidir. Çok amel değil, ihlaslı amel lazımdır. O kadar amelde hep niyet aranır, niyete bakılır. Allah için olanlar seçilir, diğerleri atılır."
Reklam
Ey iman edenler! Başa kakmak ve gönül kırmakla sadakalarınızı heba etmeyin. O herif gibi ki, insanlara gösteriş yapmak için malını dağıtır da, ne Allah'a, ne de ahiret gününe inanır. Artık onun durumu, üzerin de az bir toprak bulunan kayaya benzer. (Bir de bakarsın) şiddetli bir yağmur yağmış da onu cascavlak bırakmıştır. Öyleleri kazandıklarından hiçbir şey istifade edemezler. Allah, kafirler güruhunu doğru yola çıkarmaz
Sayfa 45 - 2. Sûre/264. AyetKitabı okuyor
Yukarıda da söylendiği gibi, toprak reformu, geniş, karmaşık ve çetin bir sınıf mücadelesidir. Biz Direniş Savaşı yaptığımız için bu büsbütün karmaşık ve çetin olmaktadır. Fakat biz Direniş Savaşı'nı zafere hızla ulaştırmak istediğimiz için, toprak reformunu başarmaya kararlı olmalıyız. Bu karmaşık ve çetin bir mücadeledir, bir kısım kadrolarımızın (parti üyesi olsun olmasın) düşünüşlerinde, hareketlerinde ve toprak reformu konusundaki politikaları yerine getirmede yanlışlıklara ve sapmalara düşebilmelerinin nedeni budur.
Sayfa 100Kitabı okudu
Toprak reformu için saptanan hedef feodal sistemi ortadan kaldırmaktır, toprağı çiftçilere dağıtmak, kırsal bölgelerdeki üretici güçleri özgürleştirmek, üretimi geliştirmek ve Direniş savaşımızı hızlandırmaktır. Genel çizgi ve politika, tamamen topraksız ve az topraklı köylülere güvenmek, orta köylülerle sıkı sıkıya birleşmek, zengin köylülerle uzlaşmak, feodal sömürüyü adım adım ve ayrım yaparak ortadan kaldırmak, üretimi geliştirmek, Direniş savaşımızı hızlandırmaktır. Köylülerin toprak ihtiyaçlarını karşılaması gereken Direniş savaşının ve Ulusal Birleşik Cephe'nin niteliklerine uymak için, aynı zamanda bir yandan toprak reformunu tamamlarken Ulusal Bileşik Cephe'yi Direniş savaşına ve üretime elverişli bir tarzda sağlamlaştırmak ve geliştirmek için, biz toprak sahiplerine, her birinin siyasal davranışına göre değişik işlem uygulamalıyız. Bu bizim, el koyma, tazminatlı veya tazminatsız olarak kamulaştırma şeklinde kendini gösteren bir ayırım politikası uygulamamız gerektiği anlamına gelir. Biz toptan el koyma veya tazminatsız olarak toptan kamulaştırma politikası uygulamayacağız
En mukaddes iki “Var”a böyle söversen, Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen, İleriye bakamazsın, gözün kamaşır. İstikbali kucağında bu mazi taşır… Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZİ”?
Reklam
İnsanların neden bu denli perperişan olduklarını açıklayan bariz işaretler yok değildi; devlete ödenecek vergiler, kiliseye ödenecek vergiler, toprak sahiplerine ödenecek vergiler, genel ve yerel vergilerle ilgili bu küçük köye asılmış olan ciddi levhalara bakıldığında, insan, tümden yenilip yutulmamış bir köyün kalmış olmasına hayret ediyordu.
Sayfa 146 - CharlesKitabı okudu
Dünya sürekli bir hareket ve gelişme halindeyse, eskinin ölmesi ve yeninin büyümesi bir gelişme yasasıysa, açıktır ki, artık “değişmez” sosyal sistemlerin, özel mülkiyet ve sömürünün “sonsuz ilkeleri”nin, köylünün toprak ağasına, işçinin kapitaliste baş eğdirilmesine ilişkin “öncesiz ve sonsuz düşünler”in varlığı olanaksız bir şeydir. Bu yüzden, nasıl bir zamanlar feodal sistemin yerini kapitalist sistem aldıysa, kapitalist sistemin yerini de sosyalist sistem alabilir.
Moskova'nın büyük dükleri, Altın Orda boyunduruğunu kırdıktan sonra o döneme kadar işlenen hataların intikamını almaya ve kendilerine düşmanlık eden top- rakları ele geçirmeye koyuldular. Aslında bu, Doğu Hristiyanlığının İslâm'a ve Ural-Altay kabilelerinin savaşçı unsurlarına karşı başlattığı bir seferdi. Meselenin derininde, kelimenin tam anlamıyla siyasi bir hamle vardı; İngiltere'nin Doğu'ya müdahalesi özel vesilelerle, Uzak Doğu'yu keşfetmek için okyanusun aldatıcı dalgaları üzerinde kendi inisiyatifleriyle, riski üstlenerek ve toprak fethi fikrini hiç düşünmeden yelken açan bir grup tüccarın şirketi üzerinden gerçekleşiyordu.
Sayfa 115 - SELENGE YAYINLARIKitabı okudu
Eskiden düşmanın ilerlemesini denetlemek için yolları tahrip etmiştik; şimdi düşmanı gene ilk bozgunları gibi bir bozguna çekmek için onarıyoruz. Eskiden yolları sabote etmek için ne mümkünse yaptık, şimdi onların tamirinde büyük güçlüklerle karşılaşıyoruz, fakat çalışmamızı çok hızlı sonuçlandırmanın yolunu bulduk. Bu zor iştir, özellikle makine eksikse. Yine de halkımızın şevki ve ſedakârlığı sayesinde bu çalışma da tamamen uygulandı. Düşman hava akımlarından korunmak için bu çalışmayı işçiler geceleri, hatta diz boyu su içinde yaptılar. Parlak meşale ışığı altında yüzlerce erkek, kadın ve genç insan yollardaki çukurları doldurmak için toprak kazdı, taş kırdı, ağaç kesti ve köprüler yaptı. Başka herhangi bir işte olduğu gibi, burada da, işçilerin şevki yarış duyguları ile yükseldi. Eminim ki bu çalışmalar sırasında genç işçi ekipleri ile yarışan 60 - 80 yaşları arasında yaşlı gönüllüleri görüp şaşırırdınız.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.