Mehmet Emin Alperen Kılıç

Mehmet Emin Alperen Kılıç
@toprakvegokyuzu
Vuruşmayı bırakıp sevişmeye başlamanız lazım.
İşçi (amele)
Ankara
İstanbul, 1990
291 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Her yerden her yere yağar
Bu dem yüzüm süre turam, her dem ayum yiŋi togar Her dem bayram durur bana, yayum kışum yiŋi bahâr Bulut gölge kılmayısar benüm ayum ışıgına Hem gedilmez tolulugı, nûrı gökden yire dogar Anuŋ nûrı, karaŋuyı* sürer göŋül hücresinden Pes karaŋulık nûrıla bir hücreye nite* sıgar Evvel ay niçe dogdıysa ayruk dolanmadı hergiz* Eksilmedi ‘ömri anuŋ
Reklam
Dar-in bazar-e aşofte
İnsanlar. Gölgelerin dans ettiği duvarlar. İnsanlar. Resimlerin konuştuğu duvarlar. (ve konuşurlar, konuşurlar, konuşurlar.) ...ve nefes alamam, Mekan havasız tastamam. Ve çokça insan. Bak geliyorlar, hepsini alıyorlar. İnsanlar. Mütebessim dudaklar ve boyalı gözler. İnsanlar. Parlak yalanlar ve bitmeyen sözler. İnsanlar. (ve konuşurlar, konuşurlar, konuşurlar, konuşurlar.) Ve konuşurlar ben boğulana kadar. Sonu yok kesinlikle bunun. Ben de bir insan oldum. İşte geliyorlar. Hepsini alıyorlar. Dur, Yüzünün ardına saklanmış, Daimi insanlardan biri. Bir yüzün arkasına saklanmış, Dur. youtu.be/BD9r9vqyEQw?si=...
Ehe mehe hehe
Doğarken güneş ardında tepelerin, oyun vakti gelir tele-tâbilerin. Çünki insan bilir ki, bitmeyecek heves verirken beste, bir tel bir ara kopar ahenk kesilir. Ki ebediyet biraz muğlaktır muallaktır muhtemeldir. -Dır -dırlar bildirdikleri için sevimsizdir. Bilenle bilmeyenin halaylarını, biz sanki bilmiyoz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kan dolaşımını inceleyen bir adamı okumuştum. Mikroskopla tabi. Kendi deyimiyle, kandaki mikro organizmaların didişmelerini, çatışmalarını, vuruşmalarını, birbirlerini yemelerini izlerken mest oluyormuş. Günden güne daha fazla incelemiş. Bir takım mikro organizmalara diğerlerinden fazla ısınmış ve taraf tutmaya başlamış. Desteklediği mikro organizmalar galip olunca ölmüş tabi. Çatışma ve kaos sanrısı mikro organizmaların enfes halaylarını görmesine mani olmuş yani. Nefesiyle sorunu olan bir başkasını okumuştum. Parmağıyla aynı parmağına dokunamadığını, dişini ısıramadığını, dilini tadamadığını, gözünü gözleyemediğini fark edenlerdenmiş. Bu duruma çok bozuluyormuş. Nefsten dem vurmaya başlamış. İçimde nefs diye bir şey var, sürekli aleyhimde faillik yapıyor namussuz filan falan. Anlayacağınız kendini bölmeye çalışmış. Eline hangi nesneyi geçirse silaha dönüştürmüş ve saldırmış nefs denen şeye. Akıbetini bilmiyorum, yazmamış yazan. Bu kişileri yazanlar ne anlatmamak istediler acaba?
Aynda ayna
- Memiiin. - Memiiin. - Memiiiin. - Memiiiin. - Memin! - Memin! - Ulan haydut. - Ulan fırlama.
Reklam
Reklam
1.592 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.