5. Hikmet
Ey salik, senin rızkını Allah Teala üzerine almış ve buna kefil olmuşken, ezelde takdir edilmiş rızkın için çalışıp çabalaman ve senden istenen amel ve ibadetlerde tembellik ve gevşeklik göstermen, kalp gözünün körlüğüne delalet eder.
'' Eğer yeterince nedeniniz yoksa çok kolay vazgeçebilirsiniz. O halde bir konuda başarılı olmak, ilerleme kaydedebilmek yeterince nedenimiz olmasına bağlıdır.. ''
Forrest
Zirvede kartallar da bulunur, yılanlar da.
Ancak birisi oraya süzülerek birisi sürünerek girmiştir.
Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok nereden ve nasıl geldiğinizdir.
- İşte sana formül: 'Kendine erişilmez bir hedef seç ve ona aşık ol!' Ne uykun kalır ne de başka sıkıntın. Hedefine hep yaklaş; ama asla ulaşma. İdealine her yaklaştığında elde edeceklerinin büyük başarılar olacağına kalıbımı basarım. 'Fizan'a gitmeye yeltenen, komşu köye gitmeye erinmezmiş.'
Vesveseden kurtulmanın çaresi, kalbe vesveseyi veren şeyden başka bir şey koymaktır. Allah'ı zikirden başka kalbe ne koyarsan, şeytanın vesvesine yardımcı olur. Kalbi şeytanın vesvesesinden koruyan şey ise ancak Allah'ı anmaktır. Çünkü Allah'ı anmakla şeytanın nasibi kesilir. Şeytanın vesvesesinin zıddı da Allah'ı anmak ve Allah'tan yardım istemektir.
İşte '' Eüzü billahi mine'ş-şeytani'r-racim vela havle vela kuvvete illa billahi'l-azim ''
sözlerinin manası budur. Buna kendilerine Allah'ın zikri galebe çalan takva sahipleri yol bulur. Şeytan bu kimselerin etrafında çapulcu bir hırsız gibi dolaşır durur.
Bugüne kadar iş yaşamında başarıya çıkan bir asansöre rastlamadım, mutlaka merdivenlerden tırmanmak zorundasınız.
Ve unutmayın, cesaret bazen bir saniye daha fazla dayanmak olabilir, ölüme de yol açabilir, hayat da kurtarabilir.
Carrie, ''Jack. . . '' dedi. ''Bak sana bir fıkra anlatayım: CIA, FBI ve LAPD* en azılı suçluları yakalamada en iyi olduklarını ispat etmek istiyorlarmış. Başkan Obama bir sınama yapmaya karar vermiş. Ormanın birine bir tavşan salmış ve her birine tavşanı yakalamasını söylemiş.''
Carrie ve erkek kardeşi konuşmaya hep böyle fıkralar anlatarak başlarlardı. Jack ''Tamam. . . '' dedi.
"Sonra CIA ormana dalmış, ormanın her yerine hayvanlardan muhbirler yerleştirmiş. Ormandaki tüm bitkileri ve hayvanları sorgulamış. Üç haftalık kapsamlı bir araştırmadan sonra en sonunda öyle bir tavşanın hiç olmadığı fikrine varmışlar.''
Jack kıkırdadı.
''Ormana giren bir sonraki ekip FBI olmuş. Hiç bir iz bulamadan geçirdikleri iki haftadan sonra FBI ormanı ateşe verip içindekilerle birlikte tavşanı da kül etmiş. Ve bunun için asla özür dilememişler. Tavşanın bu sonu hak ettiğini söylemişler!''
Jack yeniden kıkırdadı.
''Sıra gelmiş LAPD'ye. Onlar da ormana girdikten iki saat sonra fena dayak yemiş bir ayıyla çıkagelmişler. Ayı histeri içinde bağırıp duruyormuş: 'Tamam, tamam... Ben bir tavşanım! Ben bir tavşanım!''
Jack bu kez bir kahkaha attı.
* LAPD = Los Angales Polis Teşkilatı. (Ed. N.)
İş hayatında çizginizi rakipleriniz belirler. Temponuzu, verimliliğinizi rakipler sayesinde arttırırsınız. iyi rakip şahanedir, F-1 yarışları gibi temponuzu arttırır. Kötü rakip kaza yaparsa diğer arabalar da yavaşlar ya da kazaya karışır.
''O halde gel sende 'Ben biliyorum' iddiasından vazgeç. Bu kudrete ve nura boyun kes, ben hakkıyla bilemedim diyerek melekler katına yüksel. İşte o zaman meleklere aşikare görünen, senin ruhunda da ayan beyan görünür. ''
''Bu paraya bakmanızı istiyorum.'' Forsythe cebinden çıkardığı madeni parayı gösterdi. ''Şimdi bunu havaya atacağım. Yere düştüğünde yazı gelmesini istiyorum.''
Denek şaşırmış gibi bakıyordu. ''Peki, ben ne yapcağım?''
Şimdi de Forsythe şaşırmıştı. ''Üst üste sekiz kere yazı gelmesini sağlayacaksın.''
''Nasıl?''
''Aklını kullanarak.''