Bir gece yarısı treninde uzun bir yolculuk beni beklemekte
Yanımda küçük çantam ve eskiyi hatırlatan iki resim
Gidiyorum işte
Bende olmayandan gitmek benim suçum olmasa gerek
Dönmemecesine gitmek
Ve gidişi renksizleştirmek
Şafak basarken ki ayın silikleşmesi gibi bir gidiş
Sessiz ve yalnız
Umutlara sevgi ekilmemeliydi belki
Gidişler bu kadar zor değilmiş meğer
Kayalardan sular fışkırırken ölü bir gidişi resmetmek haksılık olur belki
Ama gitmeliydim
Hiç bir nota gerek yok
Vedalar da çok anlamsız zaten
Dönmeyecek bir yolcunun arkasından su dökülmez
Sadece anlaşılmak isteyen bir yolcunun son yolculuğu
Tren tekerlerimin tik tak sesi
Ve biraz da gözyaşı
Dönülmeyecek yolculuğun mezesi olsa gerek
Bazen gitmeyi bilmeli aşıklar
Ve bazen de ölüme mersiyeler dizmeli
Ama unutulmamalı ki
Gitmek
Kaçmak
Değildir
Her zaman
Gecenin insana huzur vermesi güzeldir.
Saatleri saymaz insan, hemen sabah olsun istemez, keşmekeşlikten uzak olmak ister, gece insanı ayakta tutmaya tek başına yeter.
Lezzetli ve kaliteli geceyi yaşayan insan sayısı, yalnızca gündüzü yaşayan insan sayısına göre daha az olduğundan olsa gerek geceyi yaşayan insana kendini daha yalnız ve daha özel
Garibim;
Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
Bu şehirde,
Ne de bir tanıdık çehre;
Bir tren sesi duymaya göreyim,
İki gözüm,
İki çeşme.
(Orhan Veli Kanık)
Son insan yürüyor,
Tut elimden kaçalım,
Kaçalım kaçalım,
Bizi kimseler görmesin,
Arayanlar bulmasın,
Tren duvarları sarsmasın,
Yürek bu kadar hızlı çarpmasın,
Kan böylesine hızlı akmasın,
Aşkın kulakları sağır,
Sesi boğuk olmasın.
| Sezai Karakoç
Son insan yürüyor
Tut elimden kaçalım
Kaçalım kaçalım
Bizi kimseler görmesin
Arıyanlar bulmasın
Tren duvarları sarsmasın
Yürek bu kadar hızlı çarpmasın
Kan böylesine hızlı akmasın
Aşkın kulakları sağır
Sesi boğuk olmasın
Muharrem Dayanç:
"Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
"Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştır
Zavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştır
Kas ve kan ve deri ve kemikler
Zayıf bir zihin ve kuvvetli bir sırt
Onaltı ton yüklersin, eline ne geçer
Daha da yaşlanıp daha da borca batarsın
Aziz Peter beni çağırma çünki gidemem
Ruhum şirkete zimmetli
Güneşin ışıldamadığı bir sabah