Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Payitaht İstanbul "namussuzlukları" yaşarken, cephelerdeki "Türk orduları" da mütareke vurgununu yemişlerdi. "Türk orduları" sözü Osmanlı orduları sözünün yerini çoktan almıştır. Osmanlı ordusu lafı belli bir dönemdir, çoğu subaylara ters gelmektedir. İttihat ve Terakki Türkçülük hareketini yerleştirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun, bazılarınca "peygamber toprakları" denilen yerlerini, Anadolu'nun yoksul Türk halkının Türk çocukları müdafaa ediyordu."
Sayfa 45 - Kaynak Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
...Frengîlik namına ve ilhad hesabına, Türkçülük perdesi altında, sahtekâr bir milliyet-perverlik suretinde ve hodfüruşluk cihetinde bana tecavüz edenler ve Türk milletini ve milliyetini zehirleyen mülhidler bilsinler ki: Ben millet-i İslâmiyenin en mühim ve mücahid ve muazzam bir ordusu olan Türk milletine binler Türk kadar hizmet ettiğimi, binler Türk şahittirler. İşte bana Kürt diyen ve ittiham eden, zahir hamiyet-perverlik gösteren sahtekârlar, bu millete ne gibi hizmet ettiklerini göstersinler.
Sayfa 229
Reklam
Doğru dersin Kamber Can. Lakin Sultanın ordusu da Türk ve Türkmen. Yarın şu sahrada dökülecek kanın rengi de, akışı da birbirinden farklı olmayacak. Yarın burada bir bedenin, bir bünyenin kendisiyle savaşı çıkacak. Sağ kol ile sol kolun, bir ayak ile ötekinin birbirine acımasızca saldırdığı görülecek. Şah olmuş yahut Sultan; sıfatların ne önemi var. Önemli olan isimdir. Hasan mı Hüseyin mi? Selim mi, İsmail mi?!..
Türk Komutanlar
Efendiler, bütün ordusu üstün düşman karşısında yenilip, kendiliğinden geri çekilirken, kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkomutanın çadırına saldırarak ölüm arayan Türk komutanları görülmüştür.
Osmanlıların tarım ve ticarete yabancı kaldıkları, Türklerin yalnız asker veya göçebe oldukları biçiminde dar ve bağmaz görüşlerin en son yayınlarda dahi tekrarlandığını bugün hayretle görmekteyiz. Bu görüşleri düzeltmek için şu olguları anımsamak yeter: Daha ilk dönemde Orhan'ın kurduğu yaya ordusu, Türk çiftçilerinden oluşmaktaydı. 1330'larda İbn Battuta 300 şehir ve kalesi olan Orhan'ı Türkmen beyleri arasında en zengini sayar.
Sayfa 37 - Kronik KitapKitabı yarım bıraktı
80 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
《Vatan Sevdalısı Türk Milliyetçisi Namık Kemal.》 ●Öncelikle yazarın gerçek isminden başlamak istiyorum. MEHMET KEMAL. Yazılarıyla keşfedildiğinde "Namık" ismini almış. Anlamı: yazıcı, yazar, katip demek. ●Eserin ilk yayınlandığı adı "Vatan". Eser yayınlandıktan sonra uygulanan yasakla "Silistre" adı ile oynanmış. Yasak kalkınca isim karmaşası ortaya çıktığından "Vatan Yahut Silistre" adı kabul görmüş. Silistre bugün Bulgaristan topraklarına ait şehrin ismi. Merak edenler için silistre kelimesinin anlamı da gemicilikte kullanılan bir düdük çeşidi. Haberleşme, harekete geçirmeyi başlatma gibi işlerde kullanılıyor. ●1853 yılında Kırım savaşında Rus ordusu tarafından kuşatılan Silistre Kalesini korumak amacıyla verilen mücadele tiyatro metni ile anlatılmış. Yazarın da ilk tiyatro eseridir. ●Kitabın konusu vatan sevgisi olmakla birlikte sevgiliye duyulan kutsal aşkı da anlatmakta. İslam Bey savaşta cepheye gönüllü olarak gider. Ardında sevdiğini bıraktığını zanneder. Sevdiği Zekiye Hanım asker kıyafetleri ile bir erkeği andırarak cepheye sevdiğinin yanına gider. Güzel bir gelişme yaşanır. ●Atatürk'ün sözü ile bitirelim. "Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir." demiş. ●Çok severek okudum tavsiye ederim.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,5bin okunma
Reklam
"Türk ordusu bin defa ölür bin defa dirilir şerefsiz. Bu vatanın evlatlarının nefesi sizin gibileri yok etmeden kesilmez! Adımız ancak siz kancıkların yüreğine korku salar.”
Sayfa 371Kitabı okudu
Türk genci, devrimlerin ve demokrasinin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğini, doğruluğunu herkesten çok inanmıştır. Demokrasi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, ‘ Bu memleketin polisi vardır ,jandarması vardır, mahkemesi vardır, ordusu vardır.’ demeyecektir ve kendi eserini koruyacaktır.
519 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
THKO Davası
tarihe düşen acı tanıklıkların yılmaz savunucusu Halit Çelenk'in derleyerek ilk basımını 1974'te ikinci basımını ise 68liler birliği vakfının 2008de basmış olduğu kitaptır THKO Davası. savunmasinin sonuc bolumu, asagidaki gibi olan kitaptir: toplumumuzun bir ferdi ve bir vatandaş olarak düşünmek zorundayız... başlarımızı ellerimiz arasına alarak
1.THKO Davası
1.THKO DavasıHalit Çelenk · 68'liler Vakfı Yayınları · 200810 okunma
Tanrı tektir, ordusu Türk'tür! 🇹🇷
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.