Sıradan bir hayalperesttim. Geçimimi sayılarla sevişerek kazanıyorum.
Kitabım bilimdir.
Vicdanıma ve aklıma inanırım.
Dil,ırk ayırt etmem
Din nedir bilmem
İnsan değil , hayvan dostuyum.
Yer ,içer ,gezer ,okurum...
Sığamamak nedir bilir misiniz?
ben çok iyi bilirim. Bazen bir eve, bazen bir odaya,bazen bir yuvaya, annenin kucağına, babanın kollarına sığamamak nedir bilir misiniz? Hep dışda hissedersin,tek başınasındır. Seni senden başka Seven düşünen yoktur. Bazen döktüğün o göz yaşlarına bile sığamazsın. Değersiz hissedersin kendini.Herne kadar öyle olmadığını söyleselerde sözlerden çok davranışlardır sığamadığın. Belki sadece topraktır seni kabul eden. Gitmen gereken yerdir.Ne eşya da, ne de parada bulursun sığınacak limanı. Anca kendine sığınır insan.
Günlerden perşembe idi.Bayram öncesi, alışverişe gittik. Abim,yengem.. Güzel mi güzel kıyafetler aldılar. Kendilerine çoçuklarına. Bende birşeyler bekledim onlardan. Küçük şeyler bir çift çorap gibi...
Ben her özel günlerde, normal günler de bir çift çorap bekledim. Alamayacağımdan değil.Bende kendime alabilirim. Ama insan bekliyor işte sevildiğini hissetmek için. Yanlız olmadığını hissetmek için. Belki de yanlış düşünüyorum bilmiyorum ama bekliyor işte.
Ve halen bekliyorum...
Yaşayabilmek, yoğun duyumlara ve belirli düzeyde enerjiye sahip olmayı gerektirir.Yaşam bilginin yaşama geçmesi için doğru eylem ister.
Bunu biliyorum sokrates.
" İşte senin sorunun bu. Biliyorsun ama eyleme geçmiyorsun.! Sen bir savaşçı değilsin "