Aslı Erdoğan'ın Mucizevi Mandarin kitabındaki her cümlenin altını çizip burada paylaşmak istiyorum. Söyledikleri bu kadar mı gerçek bu kadar mı yüreğe dokunur? Bakın Aslı Erdoğan sayfa 21'de ne diyor;
"Cenevre'de ki ilk gecelerimde, sokaklarda, diskolarda, barlarda sevgilileriyle sarmaş dolaş yürüyen, dans eden, öpüşen, şen
Seni arkadaşlarına anlatırken kalbi duvarları parçalayacak kadar çok heyecanlanan bir kadını sev. Dudaklarını hiç düşünmeden, hislerinden öpmeyi dene. Sevişen bedenleriniz değil ruhlarınız olsun. Eğer bir kadının gülüşlerin sebebi olabilirsen hiçbir şey kadının gidişine neden olamaz. Bir kadının gülüşünün sebebi olmayı dene. Herkes sözde başının üstünde taşıyor birini. Sen kalbinin üstünde taşıyacak kadar sev bir kadını. Gözlerinde huzur bulamayan bir kadının, bacaklarında ayrılığı bulursun. Biz kadınlar verdiğimiz değerin karşılığını bekleriz. Sen sen ol kıymet bil adam. Verilmeyen değerin, gösterilmeyen sevginin sonu uçurumdur.
Kimi yaşarken sevdiğine bakar. Kimisi de sevdiğine bakarken yaşar. İki cümle birbirine benzer olur. Arasında küçük bir fark var. Yaşarken sevdiğine bakan, zamanını verir. Sevdiğine bakarken yaşayan, hayatını.
Kaybolsam yine ben çıkarım kendimi aramaya. Üzülsem kendi ruhumda bulurum teselliyi. Kaçıp gitsem yine kendime dönerim. Hayatın bana öğrettiği en mühim ders kendimden başka kimsenin beni bu kadar sevmeyeceği. Hayata küser, kendimle barışım. Ben sahiden iyi ki varım.