"Birdenbire ne oldu, temelden hangi taş eksildi ki herşey böyle yıkılıp dökülmeye başladı? Üzerinde çatlak bulunmayan sağlam bir duvar gibi görünüyordu hayat. Ama beklenmedik bir sarsıntı, bu mağrur duvarı, kumdanmış gibi bir anda yerle bir etti."
"Aşağılık duygusundan kurtulabilmek, kendini önemsetmek, yaptığı iyiliğin değerini artırabilmek için insanları minnet borcu altında bırakmak, küçülmüş ve muhtaç görmek isteğinin etkisi altında kalarak basitleştiğim için kendimden utandım."
"Öyle ise bize ne kalıyor?
"Öğrenebildiğimiz kadarını öğrenmek kalıyor bize. Eğer serçe, Anka kuşunun yuttuğu lokmayı yutamıyorsa , yutabildiği kadarını yutmalı. Bütün denizi testiye dolduramazsın, ama doldurduğun kadarı da denizdir."