İnsanlığın kendisinden ahlaki bir uyanış beklemek tıpkı kendi saçını çektiğinde dünyanın havaya kalkmasını beklemek kadar imkansızdır. Ahlaki bir uyanış için insan ırkının dışında bir kuvvet gereklidir.
Birbirimiz hakkındaki bilgileri günceller ve diğerlerinin yaşam tarzını değerlendirirken, içten içe kendimizinkinin en iyisi olduğuna kanaat getirip rahatlama sağlayan muhabbetler.
Sonra farkına varıyorduk ki bütün yetişkinliğimiz, bizimle hiç alakası olmayan hükümetlerin yönetiminde geçmişti. Bir mayıs ayı hariç, siyasette yüzümüzü güldüren tek bir şey görmediğimiz, yokuş aşağı umutsuz bir kayışı andıran tam yirmi üç yıl.
Karamsar insan tünelde sadece karanlığı görür, iyimser insan ise sonundaki ışığı. Gerçekçi insan ışığın aslında bir trenden geldiğini görür. Trenin makinisti ise rayların üzerinde üç aptal görür.