Sosyal-darwincilikte, insanın dışındaki doğada sürüp giden "varolma mücadelesi" örnek alınıp, buradan toplum içinde de bir "varolma mücadelesi"nin "doğal" olduğu ve hak-hukuka uygun düştüğü sonucu türetilmiş; bu mücadele, gerek sanayi devriminde, gerekse kapitalist toplumlarda kıran kırana, acımasız bir savaşa dönüşmüştü. Nazilerin ırklar öğretisi de [ırk temizliğinil benzer kanıtlama stratejileri ile desteklemek istemişlerdir [doğal ayıklama].
Özetle, her fikir, organsal olarak varolmaya çalışır. Fakat, bizim düşüncelerimizin hepsi, eşit şekilde varolmazlar. Bunların arasında, bir çeşit hayat mücadelesi, âdetâ bir varolma kavgası vardır. Hayvanın pek az düşüncesi olur. Yuva hayaliyle sihirlenmiş olan kuş, yalnız yuvasını yapar. Bundan başka bir hayale sahip olmadığından, yuvadan başka bir şey
yapmaya muktedir olamaz. Nitekim, Kastor denilen hayvan da,
yalnız su cereyanlarına karşı sedler inşasına hazırdır. Fakat, insan böyle değildir. Kendisini rahatsız eden bir fikre veya bir hayale, zihninin ışığı sayesinde bir engel kor veya bu birinci düşünceyi yok eden diğer bir düşünceyi onun yerine koyar; veyahut da, henüz başlangıç halinde bulunan hayal telkin edebilir.
.
Varolma mücadelesi sadece bir istisnadır, yaşama iradesinin geçici bir kısıtlamasıdır.
Büyük ve küçük mücadele her zaman üstünlük etrafında, yaşam iradesi olan güç istencine uygun olarak genişlemenin büyümesi etrafında döner.
...
.
Varolma mücadelesi sadece bir istisnadır, yaşama iradesinin geçici bir kısıtlamasıdır.
Büyük ve küçük mücadele her zaman üstünlük çevresinde, yaşam istemi olan güç istencine uygun olarak genişlemenin büyümesi etrafında döner.
...
Genel sefalet ve gittikçe ağırlaşan varolma mücadelesi artan sayıda kadın ve kızı fuhuşun ve mahvoluşun kucağına iter. Manevi çöküş, ahlaksızlık ve suçlar artar ve neredeyse yetersiz kalan hapishaneler, sözümona ıslahevleri gelişir.