Çok beğendiğim kitaplar hakkında konuşmaya gelince kitleniyorum fakat o kadar güzeldi ki. Daha önce hiç Âgota Kristof okumamıştım, yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve doğru bir seçim yaptım diye de düşünüyorum. Kanım çok ısındı bu okuduğum kitabıyla. Otobiyografik bir kitaptı. Macaristan’da yaşanan işgalden dolayı başlayan serüvenini anlatıyor. Geçirdiği zorluklar ve başka bir dile, ülkeye olan yabancılık. 50 sayfa bile olmayan bu kitabın bende bıraktığı etkiyi asla tarif edemiyorum. Sığınmacı olmayı, çaresizliği ve işgalin gerçek yüzünü, bir kadının hayatta kalmak uğruna verdiği mücadeleyi ve en çok da anadiline olan özlemini elle tutulur şekilde ifade ediyor.