Yaşadığımız dünyada sözlerin teminatı yok, çünkü sözlerin bizi insan ettiği veya insanlıktan çıkardığı konusunda bilgilerimizi kaybettik ve kaybetmekteyiz. Kaldıki insan kalmak, insan vasıflarını hassasiyet göstermek anlamlı şeyler midir günümüzde?
Karadelikler yakınlarındaki yıldızlardan kopan parçaları yutarak büyüyormuş. Tıpkı insanlar gibi. İnsanlar da içlerinin karanlığını, ruhunu emdikleri başka insanların aydınlığıyla besliyor.
Ama sonra ölüm yine ırak olduğu varsayılan meçhul bir vakte ertelenince, tek yaptığımız hızla günleri bozuk para misali harcamaya çalışmak oluyor. Varacağımız istasyonun boyumuza göre kazanmış bir çukur olduğunu unutup süratle eritmeye bakıyoruz zamanı.
Kırıla kırıla geriye bölünecek ebatta parçam kalmayınca, zamanla daha az kırılgan olduğuma inandırdım kendimi. Geçti gitti dedim. Geçip gittiğine inandırdım.