Erken gelen bir vuruş benim ruhumun yarısını alıp götürdüğüne göre,
Öyleyse bedenimin geri kalan yarısıyla niçin burada can çekişeceğim?
O gün ikimizi de aldı götürdü.
Ancak ben “hassas” insanların başkalarını incittiklerini defalarca gördüm. “Dürüst ve açık” insanların, istediklerini almak için işlerine geldiği gibi davrandığını gördüm. “Karşısınıdakin yüreğini anlamakta becerikli” olan kişilerin hiç de içten olmayan övgülere kolayca kaldıklarını gördüm. Bu durumda bizler kedimiz hakkında gerçekte ne biliyor olabiliriz ki?
Yasaları genelde aptallar yapar. Eşitlikten nefret ettikleri için adalet başarısızların işidir. Bunlar her zaman kararsız, çözmekten aciz, değersiz adamlardır.
Bir etkinliğin yalnız yararına bakarak dürüstlüğü, güzelliği yanlış değerlendiriyoruz. Yapılan iş yararlıysa, herkesin aynını yapması gerektiği, dürüst olduğu gibi yanlış sonuca varıyoruz.
“Her şey, herkese eşit şekilde uygun değildir.”
Propertius
Konuşmaya öykünmek kolaydır. Herkes yapar. Ama yargılama gücü, araştırma öyle hızlı gitmez. Okuyucuların çoğu kendi bedenlerine giysi bulmuş gibi benzer şekilde düşünüyor.