İnsanlık her daim Barlach’ın heykel çalışmaları ya da Kafka’nın romanlarında tasvir edildiği gibidir, mevcut durumun ağır yükü altında artık başını bile yukarı kaldıramayan, boyun eğmiş insanlar birbirine zincirlenmiş halde ileriye doğru sürüklenmeye devam eder...
İstenmektedir ki yalnızca bir hafıza, bir giz, bir dil ifadesi kalsın Auschwitz'den geriye; ama asla imajlar değil. Amaç, sözün mutlak derecesine varmak, arşiv imajlarına asla başvurmaksızın "dehşetin mutlak sessizliğinin karşısına mutlak bir sözü çıkarmak"tır. Oysa "düşünülemez" olanın pekala düşünülmesi gerektiğini, hatta esas bunun "zorunlu" olduğunu Arendt'den beri biliyorduk.