Hep seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkarmayacaksın...
Psikiyatr Jan Forstner birgün beklenmedik bir anda, kimden geldiği belli olmayan güller alır. İlk başta güllerin, kitabını okuyan bir hayranından geldiğini düşünen Jan bir süre sonra kasabadaki korkunç cinayetler ile evinin kapısına bırakılan imzasız mektuplar ve hediyeler arasında bir bağlantı kurar. Ona sırılsıklam aşık olduğunu itiraf eden, hiç tanımadığı bir kadından telefon aldığında da her an takip edildiğinin farkına varır. Ve en kötüsü, bu kadını durdurmanın hiçbir yolu yoktur...
Başlarda kitabı ilerlemekte sıkıntı çeksemde sonra müthiş bir akıcılıkla ilerledi. Okurken kendimi olayların tam ortasında hissettim. Bu his oldukça güzeldi. Finaliyle beni kalbimden vuran, son 100 sayfasını çok çok büyük bir heyecanla okuduğum muazzam eser.
Wulf Dorn ona ve onun sanatına olan hayranlığımı bu eser daha çok arttırdı.
Eğer psikolojik gerilim, yanıltmaca ve korku kitapları okumayı seven biriyseniz, sizde bu kitaba aşık olacaksınız....