Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
kadınlardan genel olarak çok sakin olmaları beklenir ama kadınlar erkeklerle aynı hisleri taşırlar.
İnsanların sessiz hayatlarında kim bilir kaç isyan mayalanmaktadır.
Reklam
Başyapıtlar tek başlarına ve başkasının yardımı olmadan doğmazlar; yıllar süren, insanlarla bir arada olmakla gelişen ortak düşüncenin sonucudurlar, böylece kitlenin deneyimleri bir tek seste birleşir.
Şimdi zerrinlerin hükmü altında güçsüz beynimiz, Kendimizden geçiyoruz rayihalı acıyla.
Erkekler kadınların kendilerinden üstün olduğunu bilirler, bu yüzden de en zayıflarını ya da en cahillerini seçerler. Böyle düşünmeselerdi, kadınların da kendileri kadar bilgi sahibi olmalarından asla korkmazlardı.
Akıllı erkekler kadınlar hakkında ne düşündüklerini asla söylemezler.
Reklam
İyi bir yemek yememişseniz iyi düşünemez, iyi sevemez, iyi uyuyamazsınız.
Kalbim şakıyan bir kuş gibi Su verilmiş bir sürgünde yuva kuran; Kalbim bir elma ağacı gibi Dallarını güdük meyvelerin eğdiği; Kalbim gökkuşağından bir kabuk gibi, Durgun bir denizde kürek çeken, Kalbim bunların hepsinden daha mutlu, Çünkü aşkım geldi bana.
Bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır.
Umarım allem eder, kallem eder ve seyahat edecek, aylak aylak dolaşacak, dünyanın geleceği ve geçmişi üzerinde kafa yoracak, kitaplar üzerine hayaller kuracak, sokak köşelerinde avarelik edecek ve düşüncelerinizin oltasını o nehrin akıntısına sarkıtacak kadar para edinirsiniz.
Sayfa 140 - Koridor
Reklam
“İngiltere’deki yoksul bir çocuğun büyük edebi eserlerin doğduğu entelektüel özgürlüğe kavuşma umudu, olsa olsa Atinalı bir kölenin oğlundan belki biraz fazlacadır.” Sir Arthur Quiller-Couch
Sayfa 137 - Koridor
1914 Ağustosu'nda silahlar ateşlendiğinde, kadınların ve erkeklerin yüzleri, birbirlerini bütün çıplaklarıyla görmüşlerdi de aşk ölmüş müydü?
“sadece okumalı, bakmalı, dinlemeli, hatırlamalıyız.”
260 syf.
·
Puan vermedi
"Orlando:Bir Genç Adam"(1928) Kitap, Woolf'un en bilinen eserlerinden biri olarak kabul edilir. Edebi yenilikçiliği, cinsiyet ve kimlik konularını ele almasıyla önemli bir yere sahiptir. Roman baş karakterin yaşamını ve dönüşümünü anlatır bize. Orlando, İngiliz soylu, genç bir adam olarak başlar, çağlar boyunca değişim gösterir. Bir dönem kadın olarak uyanır ve hayatını kadın olarak sürdürür. Ne kadar ben kadınım dese de erkeklik hormonları olduğu için de o cinsiyeti tam anlamıyla yitirmez ve erkek cinsiyetini de davranışları ve hareketleriyle yansıtır. Woolf eserinde Orlanda üzerinden kadınların yaşadığı zorluklara da arada nokta atışı yapmıştır. Orlando kadın olduğu ilk zamanlarda kendini baya baya kadın gibi hissedip erkeklere baya saydırıyordu, kitapta dikkatimi en çok bu çekti. Sonra bir zamanlar kendisinin de o cinsiyette olduğunu hatırlayıp ne kadar zorba bi cinsiyet olduğunu düşünmüştü erkeklerin. Woolf bu karaktere yüklediği değişimin cinsiyet ve kimlik üzerinde derin düşüncelere yol açmıştır. Roman, zaman ve mekânın esnek bir şekilde işlenerek, gerçeklik ve fantezi arasındaki sınırın bulanıklaştırılması ile eserin benzersizliğini ve etkileyiciliğini arttırmıştır. Orlando da karakterlerin derinlikleri, sürükleyici hikayesi ve Woolf'un ustalıklı dili, kitabı edebi bir başyapıt haline getirir. Eser, cinsiyet ve kimlik gibi evrensel konuları ele almasıyla okurların ilgisini çekmektedir. Kitabın eşcinsellik gibi bir konu ele alması da yazarın marjinalliğini ortaya koymuştur.
Orlando
OrlandoVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,584 okunma
Kadın olarak doğunca neyi yapıp yapmayacağın çocukluktan belirlenir.
"Lanet olsun!" dedi, başka koşullarda olsa daha çocukken kendisine öğretilecek olan şeyin, yani kadınlığın kutsal sorumluluklarının farkına ilk kez varıyordu.
Sayfa 126Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.